Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yeni nesil T.C. kimlik kartlarını gördünüz mü? Azalta azalta sayısını üçe indirdiğim kredi kartlarının kopyası gibi. Zaten ileride banka kartı görevi de görecek. Uçuk mavi yeşil çipli kimlik kartını ilk gördüğümde önce ‘kesin ben bu kartı kaybederim’ dedim. Ardından aklım nedense şehirlerin, ilçelerin de birer kimlik kartı olması gerekliği aklıma geldi.

        Nereden nereye! Epey geniş düşünmüşüm! Ama haklıyım çünkü etraf kimliksiz beldelerle dolu ve var olanı da ışık hızıyla bozuyoruz.

        Turizm Allah’a emanet gidiyor. Her şey karmakarışık. İki üç dokusunu kaybetmemiş evin yanında mutlaka yüksek katlı, sıvalı, absürd bir bina dikiliyor. Ya da modernleşme mi diyoruz, ucubik mimarili villa sitelerini gösteriyorlar bize.

        Kusura bakılmasın, ya da bakılsın ve önlem alınsın ama bu ülkenin en yetersiz çalışan kurumlarından biri Turizm Bakanlığı’dır.

        Tek faaliyetini otel ve pansiyon ruhsatı vermekten ibaret gören Bakanlığın yeni turizm destinasyonları yaratmaya, kurallar koymaya niyeti dahi yok!

        Yerel yönetimler de günümüz inşaat, rant sevdasına yenilince, işin ucunu ara ki bulasın..

        OLD TOWN

        Kentlerin, beldelerin tarihi kimlikleriyle doğdukları yerde özgünlüğüyle koruyan ‘old town’ anlayışını dünya geliştiriyor, biz bitiriyoruz.

        Evrensel turizm; kültürü, sanatı, gastronomisiyle ‘old town’lar üzerinde döner.

        Fransız mimar ve tasarımcı Jean-Michel Wilmotte ve ekolü, dünyada, ‘old town’ kavramı üzerine çalışmalarıyla tanınır. Yöresel zenginlikler, müzeler, gezinme alanları, yerel müzik, el sanatları atölyeleri ve şüphesiz yöresel tatlar günümüz estetiği ile birleştirilir.

        Biz de bakış hala, ilgili belediye başkanının estetik zevki, birikimi ve görgüsüyle sınırlı.

        İzmir’in bazı ilçeleri tümüyle kaybedilmiş mevzii niteliğindeyken; Urla, Alaçatı, Çeşme, Güzelbahçe, Kemalpaşa, Dikili, gibi hala içlerinde mücevher taşıyan ilçeleri kaybetmek üzereyiz.

        Madem çağ değişiyor, kişilere çipli nesil kartlarına kadar geldik; turistik değer taşıyan ilçelere de kimlik kartı çıkartılsın. Destinasyon haritaları hazırlanarak, yeni cazibe merkezleri yaratılsın.

        Hiç mi bir şey yapamıyorsun; inat gibi dört beş katlı imar dahi verilmiş sahilleri düzenle. Büyükşehir ilçe el ele ver, gerekirse kamulaştır ama model oluştur.

        Deniz kentiyiz; kıyılarda restoranlar, turistik tesislerle, halka açık, özgünlük ve kalite taşıyan, mafyaya teslim edilmemiş tesislerden sahil zinciri oluştur. Ama hayır hala kendimizi ayağımızdan vuruyoruz. Bu kadarlık bir değişim ihtimalini bile rüya olarak kabullenmeye devam ediyoruz.

        Diğer Yazılar