Hayatta en çok...
Yıllar geçiyor ben hala aranıyorum.
Bazen sevdiklerimin ellerine bakıyor; “parmakların ne kadar çok ona benziyor” diyorum.
Ya da gördüğüm yeşil ela arası gözlere inceden dalarak, ‘onun gözleri daha güzeldi’ diye iç geçiriyorum.
Oğluma ondan geçen her iz, içimi gülümsetiyor. Dedesi gibi bilgiye düşkün, hassas, nüktedan.
Ve maalesef bir bardak suyu sizden isteyecek kadar hafif monşer!
Bir de bendeki izler var.
Yıllar geçtikçe huyuna suyuna benziyorum. Daha muntazam olsun istiyorum etrafımdaki her şey, özenli.
En çok da saygılı ve üsluplu.
Alınganlıklarım artıyor, verilip tutulmayan sözler eskisinden çok üzüyor, baskıya tahammülüm yok.
İnsan önce kendine dürüst olmalıydı ya ona göre, Tanrıyı uzaklarda değil içinde aramalıydı. Yelkenler artık içe açılıyor.
*
En çok hangi özelliğini özledim diye düşünsem, sanırım ilk sırayı ‘okuma aşkı’ alır.
Hastalığının son safhalarında acılarını hissetmemek için kitaptan medet umar mı bir insan. Gözleri bulanmaya başladığında bize okutur, beğendiği satırların da altını çizdirirdi.
Bu azmi onu farklı kılandı.
Gençliğini yaşadığı Eşrefpaşa’da kendi kendine öğrendiği ingilizceye yalnızca bizler değil, NATO’da görev yaparken Amerikalı dostlarının da hayran olduğuna tanıktım; “Mr. Gappi bizden akıcı ingilizce konuşuyor” derlerdi.
Herkesin milyonlarca anısı vardır babasıyla.
Tuhaf, kaybettikten sonra sadece birkaçı aklınıza mıhlanıyor, diğerleri konusu geçtikçe hatırlanıyor.
Mesela, yemeğin en güzel yanını gülümseyerek, çaktırmadan bizlere ayırışı. Ya ben bunu hiç unutmuyorum.!
Tek gün, kız erkek ayrımı yapmayan aksine, iki kızına ayaklarının üzerinde durmaları gerektiğini empoze eden, başardığını gördükçe mutlu olan baba, tabii bir kadın için çok şeydir.
Duygusala bağlanmak da kesmiyor şu anda beni, arşı aleme bağlanıp bir göresim var!
Hayat giriyor araya, kaybettikten sonra yıllar geçiyor, öyle olunca babalar günü onunla buluşmak için bir fırsat.
Ne yapalım kaliteli zaman geçiririz biz de. Günün tadını çıkarır, geçmişteki gibi siyasetten, mesneviye hararetli sohbetlerimize dalarız eskisi gibi.
- Gerçi bugün yaşıyor olsaydı, nasıl köpüreceğini tahmin ediyorum; düşünmeden hareket eden güruhlara kızardı. Onun için her insan bir alemdi ve düşünceden ibaretti, cehalet büyük haksızlıktı.
- ‘Başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır’ derler ya bana göre çoğu hayatla barışık kadınların mazisinde de sağlam bir baba vardır. Ülkede kadına şiddet almış başını gidiyor. Yalnızca Mayıs ayında 39 kadın öldürüldü. Önceki gün İzmirli bir arkadaşımızı yine hunharca kaybettik.
- Genç kızlarımıza, kadınlarımıza seslenmeli; bir araba, bir daireden farklı özellikler arayın etrafınızdaki erkeklerde. Kabadayı, hareketlerini marifet sanmayın, size götürdüğü yerlerle mutlu olmayı bırakın.
- Bilgiye, görgüye, vicdana önem verin. İleride çocuklarınıza ve hele kızlarınıza vereceğiniz en büyük zenginlik; şefkatli ve aydınlık düşünceli bir babadır.
- Ben yaşadım ve iyi biliyorum.
