Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünya piyasaları bir süredir stabil yani hareketsiz. Art arda yükselen inen grafiklerin yerini, yatay seyir izleyen tablolar alıyor.

        Kimileri, yavaş çekimde bir ekonomik kriz konusunda hemfikir.

        Süreç geçmiştekilerden farklı. Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin ağırlıklı, kendi sorunlarına ve bölgesel çatışmalara odaklandığı dönemden geçiyoruz. Ekonomik türbülanslar yaşanırken, euro ve dolar cephelerinin kendine göre koruyucu önlemler aldığını görüyoruz. Türkiye ise bugünleri yapısal açıdan boş geçirmekle meşgul.

        OTOMATİK PİLOTTA GİDİYORUZ

        Atılan küçük adımlar bugünü kurtarmakta yeterli görünse de gelecek açısından devasa dönüşümlere ihtiyacımız var. Hangi makro dönüşümlerden söz ettiğimize bir örnek verelim;

        Mesela benzin fiyatları. Önceki gün yeni bir haber geldi; dolarda hafta başından bu yana meydana gelen 5 kuruş dolayındaki artışın ardından, 5 Temmuz 2017’den geçerli olmak benzin, gazyağı, al-yak ve fuel oil’in litre fiyatları 8-13 kuruş artırıldı. Benzinde 13 kuruş, gazyağında 12 kuruş, fuel oil’de ise 8 kuruş fiyat artışı meydana gelmiştir”

        Hani o akaryakıtta alışkın olduğumuz neredeyse her gün değişen açıklamalardan; üç kuruş indi, beş kuruş çıktı, bir haftada üçüncü zam vs. Akaryakıt fiyatları otomatiğe bağlandığından bu yana ekonomide de adeta otomatik pilotta gidiyoruz.

        Halkımız ise yapılan her kuruş zammın gıdadan ulaşıma, iğneden ipliğe kendisine misliyle döndüğünün yeterince farkında değil.

        1 litre motorin; rafineri, dağıtıcı ve bayi karı dahil 1 lira 56 kuruşa mal edildiği halde pompa satış fiyatı 5 lira 11 kuruşa ulaştı. Yeni zamlarla motorin üzerindeki vergi yükü yüzde 60.34. Türkiye; Almanya, Belçika, Portekiz ve Finlandiya’yı solladı, AB ortalamasının üzerindeyiz. Vergi gelirlerinin yüzde 33’ü akaryakıt üzerinden sağlanıyor.

        KAT KAT PAHALI SATILIYOR

        Kısır döngü içinde dönüp duruyoruz. Hükümet bu tatlı gelirden olmayı göze alamıyor ve bizler her şeyi ederinin kat ve kat üzerinde almaya devam ediyoruz. Evet sözünü ettiğimiz yapısal dönüşümlerden biri budur. Brezilya, girdiği darboğazlardan kurtulmakta, en büyük gücü şeker kamışından elde ettiği etenol ve biodizelden aldı.

        Bir rüya görelim, alınan bir kararla mesela akaryakıt üzerindeki vergi yükünün makul seviyelere indirildiğini. Ertesi günden itibaren, beyaz eşyadan, konuta ve tüm tüketim eşyalarına kadar her şey makul fiyatlara ulaşır. Güzel rüya değil mi? Yalnız uyanacağız maalesef! Çünkü ekonomik istikrar sağlayamadığınız sürece alınacak kararların sürekliliği yok. Üstelik bu kararlar için tavizsiz ve cesur bir irade ortaya koymak gerekir. Önce yaratılan istikrarın güven vermesi gerekir.

        Ancak ülke için gerçek çözümler eğitimden, sağlığa, ekonomiye hatta hukuk düzenine kadar yeni yapısal dönüşümlerde. Akaryakıt yalnızca bir örnek. Köklü değişimlerden 2019’a kadar umudu olan var mı bilemiyoruz. Umarım nasıl oyalandığımızın küçük bir örneğini ortaya koymuşuzdur.

        Diğer Yazılar