Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Her önünden geçişte içimin cız ettiği mekanlardan biridir İzmir Elektrik Fabrikası. Alsancak Limanı’nın hemen karşısında gotik tarzı üçgen çatısı, kızıl renkli kiremitleri, yıpranmış ama yıkılmamış hali ve eşsiz manzarasıyla elde kalan son şanslardan.

        Gözümüzün önünde eriyen 89 yaşında bir heybet.

        Belçikalı Traction-Elektricite Şirketi tarafından 1928’de açılan, 61 yıl aralıksız hizmet veren bu bina Türkiye’nin linyit kömürü kullanan ilk enerji üretim tesisidir. 1989’da kapatılır ve o günden bu yana kaderine terk edilmiş durumda. Onun çökük halini gördükçe aklımda bir hayal belirir.

        Tüm tarihi heybetini koruyarak bina restore edilmiş. Farklı bir mimari yapı ortaya çıkmış. Bahçeye Beethoven’ın keman konçertosu eşliğinde giriyorsunuz. Eşsiz bir körfez manzarası önünüzde, dönem ressamlarınının devasa tablolarını, etkileyici bir tavan ferahlığında izliyorsunuz.

        Haydi hayal biraz mesleki olsun; dünyanın tanınmış kolleksiyonerleri, küratörleri, sanatçıları etrafında basın mensupları sohbetler, röportajlar yapıyor. Bir de bu tür mekanlarda çok önemsediğim bir alan daha olmalı. Çocuklar burada resim sanatını, heykelin inceliklerini, perspektifi öğrenmeli. Şık bir kafeterya ya da restoranla bütünleşmiş, şehir dışından gelen konukları burada ağırlamak ayrı bir zevk olsun mesela.

        tek ben değilim

        Hayal benim değil mi! Lakin gerçek değişmiyor. İzmir’in orta yerinde muhteşem güzellikte bu bina gözümüzün önünde çürüyor. Şükür ki, bu güzelliğin farkında olan tek ben değilim.

        Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı muhteşem bir duyarlılık göstererek, yıkılmaya yüz tutan bu binanın mimarlık mirası olarak korunması için kolları sıvadı. Onların hayalleri benden de detaylı.

        Enerji müzesi, performans sanatları merkezi, ortak çalışma mekanları, yeme-içme alanları gibi kamusal mekanlarla yeniden işlevlendirdikleri harika projeler üretmişler. Yeni teknolojiyi de simgeleyen perspktifler hazırlamışlar. Yıllardır kaderine terk edilen tescilli eski Elektrik Fabrikasının mülkiyeti Özelleştirme İdaresi’nde. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin alanın tahsisi için başvurduğunu biliyoruz. Ancak ses seda yok.

        Ülkenin büyük kuruluşlarını satarak elindeki mal varlıklarını bitiren Özelleştirme belki burayı son kozlarından biri olarak kullanacak. Doğal olarak da burasının nasıl değerlendirildiği onların umurunda olmayacak. Ama bizim umurumuzda! Modern Sanat, Santral İstanbul, Bomonti Bira Fabrikasından dönüştürülerek yapılan Bomontiada, Ankara’daki Cermodern’in bir örneğini bu kente istiyoruz. Çoğunlukla kentin ya da şirketlerin birer süsü olarak görülen küçük çaplı sanat galerilerinin artık ötesine geçme zamanı gelmedi mi?

        Ve eğer gözümüzün önünde yıkılmazsa elde hala bir fırsat var!

        Diğer Yazılar