Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye konu zengini. Her günün gündemi diğerinden farklı.

        Ancak bir konu var ki kolay değişmiyor. Geçmişe göre zenginleşmeye, konforlu evlerde oturarak, üzerimize yağan teknoloji nimetlerine rağmen ülkede tabanın yaşam koşulları sıkışmışlık içinde.

        Yaklaşık yüzde 25’e mıhlanan yoksulluk oranı düşmüyor. Üzerine orta gelir grubunun azalan alım gücünü eklediğinizde neden mutsuz insanlar ülkesine dönüştüğümüzü anlamak daha kolay.

        Türk-İş, her ay olduğu gibi açlık ve yoksulluk sınırına dair Ekim ayı rakamlarını açıkladı.

        Dört kişilik aile için açlık sınırı 1.544 TL, yoksulluk sınırı 5,030 TL hesaplandı.

        Yani Türkiye’de tam 50 milyon kişi yoksulluk sınırında. Kalan 30 milyon şanslı bu tabloda artık nasıl mutlu yaşarsa!

        Enflasyon oranları hesaplanırken, gerekli gereksiz çok sayıda girdiden oluşan sepet yerine TÜRK İŞ sadece temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğini esas alıyor. Hükümetin enflasyon hesabında kullandığı golf sopası, elektrik prizi gibi kalemler bu çalışmada yok.

        Açlık sınırında 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı var.

        KİŞİ BAŞI 350 TL

        Açlık sınırı kişi başı 350 TL gibi bir rakama denk geliyor ki makul olmadığını kimse söyleyemez.

        İşin içine giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamalar girince “yoksulluk sınırı” oluşuyor ve bu rakam da 5 bin 30 lira 31 kuruş olarak karşımıza çıktı.

        Sözkonusu harcamaların içinde yer alan kira oranı gün geçtikçe artırıyor ama şu bir gerçek ki, kira dahil dört kişilik bir ailenin 3 bin 500 TL’nin altında geçinmesi gerçekten zor. Merkeze uzak semtlerde dahi ortalama kiralar 700-800 TL. İşte Türkiye’nin en az yarısı rakamlarla geçiniyor.

        KUTSALLIK SÖZDE

        Gıda enflasyonu dinmek bilmiyor. Sadece son 12 ayda yiyecek fiyatlarında yüzde 9,89 artış yaşanırken, yıllık ortalama artış yüzde 7.62 olarak gerçekleşti.

        Et, süt, yoğurt, peynir, tereyağı fiyatlarında son 4 yılda artış yüzde 100.

        Söze geldiğinde ‘aile kutsaldır’, ‘ülkeyi aile değerleri yaşatıyor’ nidalarıyla mangalda kül bırakmıyoruz ama bizim ailelerin yaşamsal gerçeği bu.

        Türkiye farklı konulara odaklanırken, 10 milyonun üzerinde aile zor yaşam koşullarına karşı mucize yaratıyor.

        Ekonomi büyürken tüm kesimleri eşit büyütemediğiniz için tabanın sancısı artıyor.

        Herkesin elinde cep telefonu, evinde televizyon var’ algısı empoze edilerek tabanın yaşadığı sıkıntıları halının altına süpürerek geçiyor günler. Sonra şiddet, eşitsizlik, adaletsizlik, haksızlık, hukuksuzluk tozları üzerimize yağıyor.

        Diğer Yazılar