Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Açık ki 2018 uğuruyla gelecek! Henüz yeni yıla girmeye saatler kala zenginsiniz. Yok herkese yılbaşı piyangosu çıkmadı, sadece asgari ücret açıklandı.

        Cıngıl bells, çıngılı çıngılı bells... Elinize net bin 603 lira geçecek.

        Asgari ücretli çalışan, işçi, emekli, sizler daha ne istersiniz! Tam 199 TL fazla para alacaksınız.

        O parayı nasıl harcarsınız, bilemem. Çok mu zorladık 2018’den umutlu olmak için?

        Sanırım. 2017 Kasım ayında enflasyon 12 aylık ortalamalara göre yüzde 15.38 artış gösterdi. Asgari ücret şimdi yüzde 14.2 arttı.

        Gelecek yıldan umutlu olmak için yok mu başka bir neden!

        İyisi mi işin özüne sarılalım... Aslında doğanın takvimi yok; sadece periyotları var. Gezegenimiz 4 milyar yıldan fazla zamandan beri Güneş’in etrafında eliptik yörüngesinde dönüp duruyor, ona ne 2018 ne de 1 Ocak bir şey ifade ediyor.

        Takvimi biz insanlar hayatımızı kolaylaştırsın diye icat ettik. Hatta dönüp dönüp birkaç kez icat ettik!

        YILIN İLK GÜNÜ 1 MART’MIŞ

        Bir zamanlar yılın ilk günü 1 Mart’mış mesala; o yüzden arta kalan günler son ay olan şubata atılmış, cüce ay öyle ortaya çıkmış.

        Ama uzun süredir yılın ilk günü 1 Ocak. Bu takvime göre de bugün yılın son günü. Çoğunluk 2017’yi unutmaktan yana.

        Gerçi ben nankörlük yapamam. Önce hayatın en güzel dakikalarından tadımlar bahşetti gerçi sonra benzer keskinlikte acılarla dengesini yarattı. Dostlarımızı yitirmek en zor yanıydı.

        2018’den öncelikli dileğimiz de bu olsun! Sevdiklerimiz yanımızda sağlam, sağlıklı dursun. Gerisi ile mücadele etmek için kollar hazır mı? Polyannacılık değil bu gerçek!

        Tamam, 1000 TL’den aşağıya doğru dürüst kiralık ev yokken asgari ücret net bin 603 TL oldu diye tiye aldık ama iyimser olmaktan başka çaremiz yok! Siyaset de dahil her konuda yeni yıla yeni ümitlerle hatta yeni projelerle girmek hiç fena bir fikir değil.

        Sonuçta ümittir yaşatan insanı, her sabah yataktan kaldıran. Çünkü öbür türlü yaklaşım, mücadelelerin, mutsuzluğu giderme çabalarının anlamsızlığını iddia etmektir.

        Sürekli şikâyet etmek mi daha iyidir, yoksa seni mutsuz eden şeyleri arkanda bırakmak için mücadele etmek mi?

        Churchill’in meşhur sözüdür: ‘Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz.’

        Yarının bugünden daha iyi olacağına dair ümidini kaybeden insan aslında her şeyini kaybetmiştir. O yüzden yeni yıldan, başımızın üzerinde açılmış keseden döküyormuşcasına sağlık, bereket, mutluluk, başarı ve barış yağdırmasını dileyelim. Ama dilerken sizler de etrafınıza doğrucu, içtenlikli, samimi, bilgiye dayalı, toplumsal duyarlılığı olan, vicdanlı, ufku açık ve cesur insanları toplayacaksınız. Mücadeleci olacaksınız. Yok öyle her şeyi zavallı bir yılın üzerine yüklemek.

        Sevgili 2018, gösterdiğim bu duyarlılığı fark ettiğini umuyor; senden toplumum, okuyucularım ve nacizane ben için en iyi yıl olmanı bekliyorum!

        Diğer Yazılar