Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hep işgüzar yöneticilerden ürkmüşümdür. Hatta onların el pençe divan duran, ‘siz en iyisini bilirsiniz’ sözcüklerini ağzının sularını akıtarak söyleyen ikinci adamları vardır.

        Sınırsız yalakadırlar. Üstelik çoğu zaman yaratıcıdırlar, matematik dahisidir her biri. Themistir, Justita’dır.

        Hani onları gözleri kapalı adalet tanrıçası sanırsın. Mesela “Efendim Aliağa’dan Gaziemir’e gidenle, üç durak binen aynı ücreti ödüyor buna bir çözüm bulmalıyız” diyen nasıl da adildir! 15 Şubat Perşembe İZBAN’da başlayacak ‘Artı Para’ adlı Türkiye’de bir ilk olan mucizevi sistem fikri ihtimal öyle doğmuştur. Yolcunun turnikeden geçişi sırasında gidebileceği en uzak istasyon ulaşım ücretini kartında bloke edecek bir sistem böyle ince düşünülmüştür. Eğer yolcu, 25 kilometreye kadar bir seyahat yaptıysa çıkışta ‘Artı Para’ yardımıyla kartındaki blokaj kaldırılırken sadece gittiği mesafeye ait olan ulaşım ücreti tahsil etmek başlı başına zeka pırıltısıdır!

        KART DOLU OLMALI

        İZBAN’da şu an uygulanan modele göre tam bilet 2.86 TL, öğrenci ve 60 yaş üzeri 1.65 TL ve öğretmen 2.20 TL ücret ödeyerek hat boyunca istediği noktadan başka bir noktaya ulaşabiliyor. Şimdi yolcunun gidebileceği en uzak mesafedeki istasyonun ulaşım ücretinin, İzmirim Kart’ında olması gerekiyor. Yoksa sistem gideceğiniz mesafeye de hayır diyor.

        Liderlik ile yöneticilik arasında büyük fark tam da budur.

        Yönetici kağıt üstünde ve baktığı yönden olayları, rakamları değerlendirir. İZBAN yetkilleri kendilerince haklıdır. Karlı bir çözüm yaratmış olabilirler, hatta bazı hatlarda yoğunluğun azalacağını savunabilirler.

        Lider ise tüm bu gerçekleri, formülleri ülke ve yerel gerçeklik içinde değerlendirir. Vizyon oluşturur, hangi riski ne kadar göğüsleyebileceğini tartar, zararı gerekirse farklı kalemlerden karşılamaya çalışır. Birçok İzmirlinin hayat pahalılığının yanında gün içinde birden fazla kez toplu taşımaya mecbur olduğu gerçeğini görür.

        Emekli, yaşlı kesimler için İZBAN’da bir uçtan bir uca gitmek, gezi veya lüks olabilir ama çok sayıda çalışan için zorunluluktur. Şirketin müşteri olarak gördüğünü o, halkı olarak varsayar. Ve toplu ulaşım bir haktır diyerek kimi zaman hesabı baştan sona değiştirebilir. İZBAN uygulamasında bana göre yapılması gereken tam budur.

        İzmirli’nin en büyük kamu hizmeti olarak gördüğü ve memnuniyetini vurguladığı ulaşımda 90 dakika hizmetini küçük denklemlerin içine koymak hata olacaktır. Küçük kazançların değil, hatta yeni metro hatları için ekonomik kredilerin peşinden koşturmaktır liderlik. Mensubu olduğun muhalefet partisi bas bas bağırır, ekonomide yangın var derken şirketinize tulumba ile su taşımayı marifet sayıyorsanız, size hayırlı işler, bol kazançlar!

        Diğer Yazılar