Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yine yalnızca Türkiye’de olur diyeceğimiz bir olay yaşadık İzmir sokaklarında. Küçük bir heykelin yeri bile büyük olay oluyor ya, çok yazık.

        Kentin merkezi Alsancak, onun da merkezi trafiğe kapalı, yayalara açık Kıbrıs Şehitleri’dir. Bilindiği üzere bir ucu limana çıkan bu caddeyi paralel sokaklar keser. Bu sokaklar bilhassa dar tutulmuştur. Çünkü bir zamanların Punta’sı, buralar. Rumların, Levantenlerin, Musevilerin yaşam alanları bir nevi, korunaklı bölgesi.

        Yunanca ‘nokta’, İtalyanca ‘sivri uç’tur Punta, İzmir’in noktası olduğunu anlatır gibidir.

        Her sokak bir tarihtir, koca devirlerin dev aynalarıdır aslında ama bugün o aynada çoğunlukla bir ruhsuzluk, kimi zaman derbederlik çoğu zaman da çöpler görünür. Yine de hakkını verelim. Konak Belediyesi son yıllarda geçmişe göre daha düzenli, temiz tutmaya çalışıyor buraları. Geçmiş yıllardaki mezbelelik, geceleri işporta çarşısına dönen halleri kalmadı.

        Evet o görüntüler şimdi yok ama ruh da yok. Ne görkemli tarihi yansıtır özellikler, ne kültürel ve sanatsal, estetik dokunuşlar var. Olsa da çok az. Yalnızca ayakta kalmaya direnen tarihi evler. Semte fark katarlar.

        Bir de az sayıda heykel vardır. Biri basın mensuplarının ustası, gülen yüzlü simgemiz İsmail Sivri heykelidir, birkaç büst vardır ve bir sokağa anlam katan Can Yücel heykeli.

        Doğrusu vardı olacak, çünkü şimdi yok. Mekan kıskançlığı had safhaya vardı, şikayetler artınca Konak Belediyesi ‘heykel kimsenin tekelinde değildir efendim diyerek daha büyük alana taşıyacağız’ gerekçesiyle kaldırdı.

        Bir heykel bir sokağa fazla geldi!

        Çünkü iki masa konulacak yer kaplıyordu, olacak iş mi?

        Sen misin bu heykeli buraya koyan, öncülük eden, kim varsa bir linç edilmedikleri kaldı. Suçları çok büyüktü arkadaşların!

        Bugün Avrupa’nın hangi kentine giderseniz gidin, dört yan heykel doludur. Bırakın ülkeye mal olmuş tanınmış sanatçıları, neredeyse o sokağı kurtaran askerlerin bile büstünü koyarlar.

        Biz, ise dar bir sokak anlam kazandı diye sanat tadı alacağımıza, onu oradan taşımayı marifet sayıyoruz.

        Konak Belediyesi yanlış yaptı. Mesele gönül almak değil, sanatı her sokağa, köşeye taşımak, aksi taleplerin önünde göğsünü germek olmalıydı. Bırakın tek sokağı her sokağa bir sanatçının, bir değerin heykelini koymaya öncülük yapmalıydı. Can baba, ne der en güzel şiirlerinden biri Mare Nostrum’da ...

        ...Acıyorsam sana anam avradım olsun, Aşk olsun sana çocuk aşk olsun.

        Ben bu kararı alanlara, koca çınarı bir köşede fazla görenlere ancak şöyle diyebilirim.

        ... Acıyorum size anam avradım olsun. Hepinize aşk olsun, yazıklar olsun!

        Diğer Yazılar