Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İki hafta kadar önceydi, İstanbul’un ender soğuk günlerinden biriydi.

        Oğlum “Taksi değil UBER çağırayım” dedi. 3 dakika geçmeden gıcır bir Vito model araç kapıda. Daha önce ailece bindiğimizden keyfini biliyorum ama bu kez tek başımayım. Alt tarafı Ortaköy’den Taksim’e gideceğim.

        Ne gerek vardı diye söylenirken, şoför bey aracından indi bagajlarımı aldı. İçi şık, aslında biraz fazla süslü Vito’ya kuruldum. Üzerime de siyah peluştan, ayıcık misali kapşonlu bir palto almışım. Bir an için kendimi holding sahibi gibi hissettim. Şoför seslendi. Yan tarafta su ve içecekler olduğunu söyledi.

        Keyifli İstanbul manzaraları içinde sürekli gittiğim güzergahtan değil, epey bir dolanarak geldik ineceğim yere.

        Şoför önce bavullarımı indirdi. Aslında mesajda ne kadar ödeyeceğim baştan belliydi ama yine de sordum. Pek dolandık, değişmiştir belki rakam. Değişmemiş. 20 TL ödedim. Nazik şoförüm bana kredi kartı mı nakit mi ödeyeceksiniz diye sordu, sonra teşekkür etti ve gitti. Aynı güzergahtan taksi ile gelseydim, minimum ödeyeceğim rakam 35 TL’ydi.

        İTİRAZ YETMEZ

        Yanlış anlaşılmasın, taksilerimizi küçümsemiyorum. Sadece hizmet sektörü geliştikçe, geleneksel yöntemlerle ayakta kalamazsınız diyorum. UBER ve benzer uygulamalar hemen her ülkede yaygınlaşıyor. Tüplü, bozuk klimalı, ter kokan döşemeli, bakımsız ve eski taksiler söz ettiğim sistemlerle nasıl rekabet edecek?

        Üstelik yakın mesafeyi beğenmeyen, asabi taksi şoförü arkadaşlara sık rastlarken. Elbette sağlıklı, medeni, kibar hizmet veren çok sayıda taksicimiz de var ancak azınlıkta kalıyorlar. Hizmet sektörü koşar adım gelişiyor ve artık hiçbir alanda aynı anlayışla hareket edemiyorsunuz. Taksi camiasına göre bu sistem vergisiz çalışıyor, UBER’cilere göre vergilerini tıkır tıkır ödüyorlar.

        İstanbul’da 3 bin-4 bin arasında UBER’e bağlı araç olduğu söyleniyor.

        Tabii, belki müşteri alışkanlığı yaratılıp, göz boyandıktan sonra aynı ekonomik koşullarda hizmet sunmayabilirler.

        Zaten konunun uzmanı değilim, alt tarafı birkaç kez binmişim. Ancak bu koşullarda UBER İzmir’e gelirse tercih ederim. Sistem, Türkiye’ye yayılır mı, birçok şehire daha gelir mi bilemem ancak çağın önünde sadece itiraz ederek, ateş açarak durulmayacağını biliyorum. Kesin ki; sektör yanlışlarını önce kendi düzeltmezse, yenilikler tahminlerden önce gelir. İtirazı olanlar, seslerini değil, kalitelerini yükseltmeli!

        Diğer Yazılar