Bu da, 4-5.12.2014...
“12.12.2012” sizler için bir şey ifade ediyor mu? Hatırlamayanlar için hatırlatayım; bu tarih Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu tarafından 10 Şubat 2011’de ilan edilmiş Bereket Nehri Gediz’i kirleten tüm kaynakların “sıfırlanacağı”, pırıl pırıl hale gelecek sularında balık avlanabileceği tarihtir. Sözün üzerinden 3 yıl, ilan edilen balık avlama tarihinin üzerinden iki yıl geçti, yüzbinlerce dönüm araziyi sulayan Gediz, hala bildiğiniz gibi...
Bu sözü, verildiği tarihlerde bir “devlet sözü” olarak kabul etmiş ve bir hayli de umutlanmıştım ama, maalesef olmadı.
Sözün verildiği tarihten bu yana (Şubat 2011) Sayın Bakan’ı Gediz’e “gönderme yapan” kent ve kasabalarda görünüp görülmediğini hatırlamıyorum ama, yeni bir hatırlatma gereği duyuyorum.
*
Bir tarih daha; 4-5.12.2014... Bu tarih de, AKP İzmir Milletvekili Nesrin Ulema tarafından 30.10.2014 tarihinde veriliyor ve yıllardır şehrin göbeğinde “yarım inşaat” olarak duran Bornova Kültür Merkezi inşaatına yeniden başlanması tarihi olarak veriliyor;
Konu ile ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde yürüttüğümüz çalışmalar sonuç verdi ve 6 milyon 183 bin liralık ödenek İzmir Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Kurulu hesaplarına yatırıldı. Ödeneğin kalan kısmı için de ilgili bakanlığın 2015 programında yer verildi. İhale çalışmaları tamam. Elektronik Kamu Alımları Platformu’ndan 4-5 Aralık 2014 için ihale tarihi alındı. İnşaata 2014 içinde başlanmasını planlıyoruz. Bornovamız’a kültür merkezini bekleyen gençlerimize şimdiden hayırlı olmasını diliyorum...
Bornova çirkinlikten kurtulmalı...
Yetkililer ve ilgililer tarafından verilip de yerine getirilmeyen sözlerin çetelesini tuttuğum gibi bir durum yok. Zaten böyle bir çetele tutulacak olsa, “İzmir’den İstanbul’a köprü” olur... Çevre Orman Bakanı Eroğlu’nun saatine kadar verdiği “balık tutma” sözünün üzerinden geçen iki tam yılı ile, Milletvekili Ulema’nın verdiği tarih üzerinden geçen 14 günü de karşılaştırmak mümkün değil. Ama, 20 yıl kadar çukur halinde kalan, sonra AKP hükümetleri döneminde başlanıp da, yarım inşaat halinde bırakılan kültür merkezinin bir önce tamamlanmasını arzu edenlerdenim. Artık, Bornova merkezde oturanlar kadar ben de, bu yılan hikayesinden, şehrin göbeğinde koskoca bir alanın tenekeden plakalarla çevrili olmasından bıktık...
Nesrin Hanım’ın bu konudaki gayretlerinin samimiliğinden şüpheye düşmüyorum. Ancak, birilerine güvenerek birilerine söz vermek, “alacakla vereceğin ödenmediği gerçeği”nde olduğu gibi insanı bazen insanı kontrpiyede bırakabiliyor.
Yine de Sayın Vekil’in olayın takipçisi olacağına, Bornova’nın bu çirkinlikten bir an önce kurtulması gayretlerini sürdüreceğine inanıyorum.
“İptal etmedik, ama yapmıyoruz...”
Geçtiğimiz günlerde basın organlarında İzmir’e hükümet tarafından İnciraltı ve Karşıyaka’ya yapılması planlanan yat limanları projelerinin askıya alındığı gibi haberler ve yerel yöneticiler tarafından gösterilen tepkiler vardı.
İlgili bakanlık konu ile ilgili açıklama yapma gereği duymuş.
“İptal yok” deniyor ama “yapılacağı” da söylenmiyor. Engel olarak da yerlİ yönetimlerin tutumu gösteriliyor.
İnciraltı Yat Limanı Projesi ÇED ve imar planı onay aşamasında. Bölgenin birinci derecede sit alanı olması sebebiyle Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından verilen olumsuz görüş nedeniyle proje gerçekleştirilememektedir.
Karşıyaka Yat Limanı Projesi bakanlığımızca teklif edilen imar planı onay aşamasındayken, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından olumsuz görüş verilmiş ve projenin istek doğrultusunda Mavişehir tarafına kaydırılması planlanmıştır. Ancak Karşıyaka Belediye Meclisi de Yat Limanı Projesi’nin oy birliği ile uygun bulunmadığını belirtmiştir. Bu sebeplerden dolayı Karşıyaka Yat Limanı’na ait projeler de geri çekilmiştir.
Bakanlığımızın bu projelerle ilgili iptal kararı yoktur. Bayraklı ve Şakran limanları ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.
*
İzmir’e yat limanları bekleyenlere yine hüsran...
