Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geride bıraktığımız yıl içinde İzmirli, ya da İzmir’i yaşam yeri olarak seçmiş yazarlardan üç kitap okudum. Aralıklarla elime gecen “sahibinden imzalı” üç kitabı da, severek, isteyerek, beğenerek okudum. Taki uykudan gözlerim kapanıp, kitap bir yana, ben bir yana düşene kadar...

        Kitap eleştirisi konusunda, her türlü medyanın merkezi İstanbul’daki bazı “kitap pazarlamacısı” kitap editörleri kadar yetenekli ve yetkin değilim.

        Abartı ise bir başka beceriksizlik alanım...

        Ama, kendi çapımda iyi bir okuyucuyumdur... İstekle ve mümkün olduğunca özümseyerek okurum. Özellikle, felsefe, tarih, siyaset ve biyografi alanlarında “Kitap avı”na çıktığım çok olur... Bu alanda eksik yanım ise, popüler kitaplara ilgi azlığımdır.

        Bunda “binlerce, yüzlerce yılı devire devire gelmiş, kendisini kanıtlamış, insanlığa ışık olmuş kitaplar dururken...” gibi kişisel anlayışımın payı büyüktür.

        Kitabı yazılacak bir yazar...

        Gelelim bizim yazarların kitaplarına...

        Çok yönlü sanata ilgisini, ününü, özellikle de dünya edebiyatının baş yapıtı Homeros’un İlyada’sının kadın kahramanı Helen’i ve hikayesini resim sanatı ile anlatmış olması ile uzaktan tanıdığım Prof. Dr. Yüksel Uslay’ı cismen tanımam, geçen yıl katıldığım bir resim sergisinde oldu. Sayın Hocam, ayak üzeri yeni kitabı “Kraliçe Nefertiti”den söz edince biraz şaşırdım ve “Sizi ünlü bir ressam olarak bilirdim ama...” diyebildim.

        Yüksel Hoca “Mısır tarihi ve sanatı konusunda insan bu kadar kitap okur, belge karıştırırsa, yazar da olur” diye kısaca cevapladı ve o kitabı göndermek üzere adresimi istedi.

        Birkaç gün sonra imzalı “Kraliçe Nefertiti” elimdeydi...

        Mısır Tarihi’nden bir biyografi kitabını yeni bitirdiğim için, okumayı biraz ağırdan aldım ve Prof. Dr. Yüksel Uslay hakkında mini bir “araştırma” yaptım... İlkokul öğretmeni olarak hayata atıl, ardından fakülteler bitir, Türkiye’nin en tanınmış Güzel Sanatlar Fakültesi’nin (Dokuz Eylül Üniversitesi) dekanlığına kadar gel... Bu süre içinde de, uluslararası sanat koleksiyonlarına girecek kalitede resimler üret, kitaplar yaz...

        “Kişisel gelişim, sonra da paylaşım” denen şey bu olsa gerek...

        Belki bir gün Yüksel Hoca’nın da kitabını yazacak birisi çıkar...

        Daha önce okuduğum kitaplardan tanıdığım Kraliçe Nefertiti’yi bir hafta içinde bitirdim...

        Şiir tadında, bilgilerin detaya döküldüğü sürükleyici bir anlatım...

        Geç de olsa teşekkürler Sevgili Hocam...

        Teşekkürler çok yönlü gerçek sanatçımız...

        Karı-koca kitap fabrikaları...

        Zuhal ve Yücel İzmirli, kitap dünyasında isimlerini sıkça duyduğum, ama maalesef hiçbir kitaplarını okumadığım İzmirli yazarlardır. Geçtiğimiz yıl bir münasebetle tanıştığım Yücel İzmirli “tanışmamızın mutluluğu ile...” diye imzaladığı “Rodoslu Ahter”i hediye etti.

        Kitaptaki çift imzayı görünce (Zuhal İzmirli – Yücel İzmirli), “iki insan aynı kitabı nasıl yazar?” diye benim meşhur konuya direk giren meşhur sorulardan birisini yönelttim.

        Yücel Bey anlattı;

        Biz kişilik olarak birbiriyle tam uyumlu hale gelmiş, ruh birliği oluşmuş bir çiftiz... Konumuzu belirledikten, derlediğimiz dökümanları okuduktan sonra Çeşme’deki yazlık evimize kapanıyoruz, bölümlerimizi paylaşıp bilgisayarlarımızın başına geçiyoruz. Ortaya iki kişi tarafından yazılan tek kitap çıkıyor...

        Uzatmayalım; geniş ve varlıklı bir ailenin fertlerinin Rodos’ta başlayıp İzmir’de devam eden gerçek hayat hikayelerini konu alan romanı bitirdiğim zaman, kitap elimde 15-20 saniye kalakaldım...

        Bir çift bu kadar mı ruh ikizi olabilir, tek hikayeyi, bir bütün olarak bu kadar mı güzel anlatabilir...

        Teşekkürler Zuhal İzmirli...

        Teşekkürler Yücel İzmirli...

        Nice kitaplara... Nice belgesel romanlara...

        Üç yazar-üç kitap diye yola çıktım ama, üçüncüsüne gelmeden bize ayrılan yer bitti...

        Ünü sınırlarımızı çoktan aşmış, romanları çok sayıda dile çevrilmiş İzmirli genç yazarımız haftaya Pazar’a kaldı...

        Diğer Yazılar