Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye’de dikiş tutmayan sivil toplum örgütlerinden birisi de kooperatifçiliktir. Yani tek başına fazla bir şey ifade etmeyen cılız güçlerin bir araya gelip gerçek güç olmasını, emeğin karşılığının tam olarak alınması, daha fazla dirence, daha fazla teknolojiye, daha fazla satın alma gücüne erişme yoluna her nedense Türk insanı itibar etmemektedir.

        Rahmetli Atatürk’ün bu alanda gösterdiği büyük çabalar, ortaya koyduğu örneklemeler, hatta kendisinin de bir kooperatif ortağı olması ile hızla yayılan, serpilen ve gelişen kooperatifçilik daha sonra Tariş, Çukobirlik, Fiskobirlik gibi büyük ekonomik güçleri ortaya çıkarmış, hepsini de birer değerli marka haline getirmiştir.

        Kendi başlarına genel kurullarını yapan, yönetimlerini seçen, kendi ticari dengelerini kuran, ithalatını-ihracatını yapan bu ekonomik güç odakları, içlerine siyasilerin girmesi, kötü kadere doğru hızla yol almış, neredeyse her iktidarla el değiştirir hale gelen, getirilen kooperatif yöneticileri, siyasilerin kuklası haline getirilmiştir.

        Büyüklerden bazıları, ellerindeki büyük mal varlıkları, kıdemli yöneticiler ve kadim ortakların çabası ile ayakta kalmaya çalışırken, bu siyasi fırtına küçükleri yerle bir edilmiştir.

        Türk insanının adeta tırnaklarıyla oluşturduğu KİT’ler (Kamu İktisadi Kurumları), miting meydanlarına sürülmüş, tarım ürünlerine ödeyecekleri bedeller bile bu meydanlarda belirlenmeye, hatta “kim ne verirse daha fazlası...”na kadar götürülmüştür. Sonunda seçimden birileri galip çıkmış, bir kaç yıl yönetme hakkı elde etmiştir ama, üzerlerine yıkılan ağır seçim bedelleriyle kendilerini yenileyemeyen, çağa ayak uyduramayan devlet kurumları, sonraki hükümetler için birer “satılıp kurtulunacak” işletmeler haline getirilmiştir.

        Günümüzde kooperatifçiliğin, bazı kişilerin özel gayreti ile gelişen çok güzel örnekleri de olmasına rağmen, yayılması hayret vericidir. Örneğin Ödemiş’in Bademli’sindeki fidancılık, Tire’de son zamanlarda Türkiye markası haline gelen Tire Süt çok başarılı örneklerdir.

        Yönetime düşen ağır görev...

        Kaptırdık gidiyoruz ama, bana yukarıdakileri yazdıran sebep, İzmir Bornova’da Belediye Başkanı Olgun Atila tarafından bizzat ateşlenen kooperatifçilik fitiline alkış tutmaktı. “Köylünün emeğinin karşılığını almasının kooperatifçilikten geçtiği” gerçeğinin gereğini yerine getirmek üzere harekete geçen genç Başkan, tüketicinin de ucuz ve sağlıklı sebze ve meyve tüketmesini hedefleyerek Bornova Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni hayata geçirmiş.

        İlk genel kurul sonrası yönetime getirilen Mustafa Bahşi, Mustafa Akar ve Arif Göksel Eralp’e büyük görevler düşüyor. Ya çok iyi işler başarıp tüm köylerin, kasabaların emeğinin karşılığını birilerine kaptıran üreticilerine örnek olacaklar, ya da Türkiye şartlarında eriyip giderek, kooperatifçiliğin kilometre taşlarına “kötü bir deneyimin kaydedicileri” olarak geçecekler...

        Bir de suç duyurusu yapsam...

        Türkiye çapında sadece 50 küsur bin trajına rağmen en “itibarlı” gazetelerden birinde, başlığı okuyan herkesin dikkatini çekecek, ayrıntısına göz atacak, attıktan sonra da en hafifinden gazete yönetiminin kulaklarını çınlatacağı bir haber dikkatimi çekti. Başlık: Doğalgazda yüzde 50 indirim müjdesi... Devamı: Kuzey Irak’ta toplam 13 sahada petrol ve doğal gaz araması yapacak olan Türkiye, bugünkü rakamlardan yüzde 50 daha ucuza doğal gaz getirecek...

        Vay anam vay...

        Siz gazeteciyseniz, çıkardığınız da “gazete” ise, “okuyucunuz”a bir ad bulmak gerek...

        Diğer Yazılar