Bir müdürün "hak" serüveni...
İzmir Fen Lisesi, yetiştirdiği öğrencilerin her tür sınavda gösterdiği başarı ile kentin gurur kaynağı olmuş bir okuldur. Bunda, seçilerek alınmış öğrencilerinin kişisel başarısı kadar, eğitim ve öğretime gönül vermiş okul yönetimleriyle, çocuklarının geleceğe iyi hazırlanması için çırpınan ailelerin katkısı büyüktür.
Okulların kendi alanlarındaki başarılarında, milli eğitim müdürlüklerinin özel bir katkısı yoktur. Eğer okul başarılarında milli eğitim müdürlüklerinin katkısı olsaydı, o ildeki tüm okulların, Türkiye çapında girdikleri her yarışta çok iyi sonuçlara ulaşmış olmaları lazımdı.
Peki; İzmir Fen Lisesi gibi bir okulda işler tıkır yürürken, başarılar peş peşe gelirken, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, yaptığı atamalarla orayı karıştırması ne anlama gelir;
Ya da bir yönetici neden görevden alınır, ya da başka bir yere atanır;
Okulunun öğrencileri girdikleri her sınavda adeta dökülmüştür.
Okulun zorunlu ihtiyaçlarını gidermekte başarısızdır, temizlik ve hijyen konusunda sınıfta kalmıştır.
Öğrencilerin aileleriyle iş birliğinde zorlanmakta, öğretmenler arasında birlik ve beraberliği sağlayamamaktadır.
Tutum, davranış ve giyim-kuşamıyla bir okul müdürünün iyi örnek olma vasfına yakışmayacak tutum içindedir.
Her şey yolundayken bir okul müdürünü görevden almanın gerekçelerini ise, bir vatandaş olarak düşünmek bile istemiyorum. Hele hele koskoca bir kentin milli eğitim müdürlüğüne getirilmiş bir kişinin, bir okulu karıştırma girişiminde bulunabileceğini ve “dahası”nı yapabileceğini aklıma bile getirmek istemiyorum.
Ama “akla getirmeyi istememek” ne demek , resmen oluyor. Hem de her Allah’ın günü...
Habertürk Egeli’nin başarılı muhabirlerinden Mert Neşet Uslu’nun haberi günlerdir önümde...
Kısaca özetleyeyim;
“Bakanlık işi” deniyor ama...
Okulun kıdemli müdürü Ramazan Acar, geride bıraktığımız öğretim yılı başlarında tezgaha konan “müdür değiştirme operasyonu”nun getirisi olarak Milli Eğitim tarafından yapılan “değerlendirme” sonucu “başarısız” bulunup görevden alınıyor, yerine Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ali Bayram Tetik getiriliyor.
Bunun üzerine Acar’ın, “değerlendirmede usulsüzlük yapıldığı” iddiasıyla başvurduğu mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı veriyor.
Zannedersiniz ki; her şey bitmiş, hatalı atama adaletten dönmüştür...
Son yılların kanun yazıcıları, atama yapanları bizim kadar saf mı?
Meğer İzmir Fen Lisesi “proje okulu” statüsüne alınmış ve böyle olduğu için de, bu okula yapılacak atamalar bakanlık işiymiş.
İzmir Fen Lisesi’nin eski müdürü Ramazan Acar, “operasyon” sonucu atandığı Seferihisar İmam Hatip Lisesi Kimya öğretmenliği görevini sürdürürken, bir yandan da mahkeme kararı elinde baş vurmadık makam bırakmıyor...
Kırgın, küskün, idealleri yıkılmış, bu ülkenin gençlerini geleceğe “en iyi şekilde” hazırlamaya çalışan bir öğretmen, bir eğitimci olarak.
Ama Müdür Acar’ın hala anlamakta zorlandığı durumlar var...
Örneğin o “müdür operasyonu”nun, “temizlik” amaçlı olduğunu anlamama gibi...
..............................
İzmir Fen Lisesi’nin yeni müdürü Ali Bayram Tetik, bana göre büyük bir sınavın tam ortasında... Öğrencilerinin başarılarıyla göz doldurduğu bir okulun, eski günlerini aratmamak, daha ileriye taşımak gibi...
