Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dün, Muğla’nın Datça İlçesi Belediye Başkanı Şener Tokcan’ın “ben bu yetkisizlik içinde görev yapamam” diyerek istifasını vermesine, aynı durumdaki bir çok ilçe hatta büyükşehir belediye başkanından en küçük destek veya tepki gelmemesini eleştirmiş, aslında mevcut başkanların tamamının görev yaparken “Ankara veya Büyükşehir gölgesinden iş yapamaz durumda olduklarını” belirtmiştim.

        Şimdi, normal görev süresinin dolmasına daha 4 yıla yakın zaman kalan belediye başkanının yerine seçilecek belediye başkanı seçilecek sistem(!)e...

        Burada normal olan, istifa, ölüm, ya da yasal prosedürlerin yürütülmesi ile boş kalan bir belediye başkanlığı koltuğuna, aynı yöntemle bir başka kişi seçilir. Normal seçime üç aydan az bir süre varsa, o sürenin dolmasına kadar, belediye meclisi tarafından geçici bir belediye başkanı seçilir.

        Ama bizde bu işleri düzenleyen 5393 sayılı yasa, bir belediye başkanlığı koltuğunun her hangi bir nedenle boşalmasını, ilk seçimle ilgisi alakası olmayan bir yöntemle dolduruyor. Halkın seçtiği belediye başkanı, bir gün sonra bile koltuktan ayrılmak durumunda kalsa, bu kez yetki belediye meclisine geçiyor.

        Hepimiz hatırlarız; son yıllarda sadece İzmir’de yerel seçimlerden hemen sonra “ölüm nedeniyle iki koltuk boşalması” olmuş, belediye meclisleri geride kalan 4 yıldan fazla zaman için, belediye meclis üyelerinden birisini belediye başkanı seçmişti.

        Çünkü yürürlükteki yasa, hangi amaçla, hangi hesapla yazılmış bilmiyorum ama aynen böyle diyor; İlk seçilenin başına bir şey gelirse, ikincisini belediye meclisleri seçer...

        Yavru Vatan’dan örnek almak...

        Zaman zaman bu köşede fırsat buldukça belirtmeye çalıştığım bir durum var; Yavru Vatan Kıbrıs bile, seçim kanunundan, insan ve hak ve özgürlüklerine, şu sıralar çokça canımızı yakan ve sıkan hukuk sistemine kadar bir çok alanda bizden ileri... Hatta bazı kanunlarda bizi imrendirecek seviyede... Örneğin bizim daha telaffuz aşamasında olduğumuz, genel seçimlerde “dar bölge ve tercih sistemi”ni yıllardır başarı ile uyguladıkları gibi...

        Yukarıda sözünü ettiğimiz, “belediye başkanlığı koltuğunun bir şekilde boşalmasından sonraki durum”u, Kıbrıs’ta yürürlükte olan kanun, ilk seçim ve seçilme şeklinin ruhuna uygun olarak şöyle düzenlemiş;

        Muhtarlık ve belediye başkanlığında seçim dönemi bitmeden önce, herhangi bir nedenle boşalma olması halinde bu yerler, ara seçimlere kadar, halen üyelik görevini sürdürenlerin salt çoğunluğu ile kendi aralarından seçecekleri bir üye ile vekaleten doldurulur. Üçüncü tura kadar seçilememesi halinde en yaşlı üye vekalet eder...

        Asıl başkan”ı hep halk seçer...

        Aynı Kıbrıs yasası, “ara seçim” süresini de, bazı haller dışında üç ay olarak veriyor. Yani, bizde olduğu gibi, yeni belediye başkanı seçimini, asıl seçimin ruhuna ve özüne aykırı bir biçimde düzenleyip, “yeni bir seçim telaşı”nı başından atıp kurtulmuyor.

        Yerel yönetimlerde hal böyle olduğu halde; partilerin toplu listeleri üzerinden seçime giren bir milletvekilinin koltuğu her hangi nedenle boşalırsa, ancak ve ancak ara seçimle doldurabiliyorsunuz.

        Şimdi, Datçalılar’ın bir yıl önce seçtiği belediye başkanı, görev süresinin dolmasına 4 yıl kala istifa etti. Yeni başkanı belediye meclisi seçecek ve o dört yıl süre ile görevde kalacak.

        Aynı kanun içinde böylesine demokrasi çelişkilerinin yaşandığı “acemi işi” kanunların olduğunu sanmıyorum.

        Diğer Yazılar