Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu cümlenin tamamı şöyle: “Siyaset, çözüm değil, sorun üretir hale geldi...”

        Sahibi de Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar... Bu ülkede üreten, istihdam yaratan, vergi veren, ihracat yapan, 7 Haziran seçimlerinden sonra siyasi kadroların Türkiye’yi yönetecek bir hükümet çıkarması için her fırsatta teşvikçi olan, görüş açıklayan, hatta “bu ülkeye katkı koyan bizlerin, daha çok katkı koyabilmek için, ülkemizi istikrara ve barışa kavuşturacak bir koalisyon hükümeti şart” diye didinen Yorgancılar, samimi görüntüsü ile başlayıp, samimiyetsizlikle sonuçlanan çıkmazda şüphesiz en çok hayal kırıklığına uğrayanların başında geliyor.

        Yaşanan siyasetçi uyuşmazlığının, bu ülkeyi ayakta tutan ürüten kesimi zor durumda bıraktığını belirten Yorgancılar, kara ama gerçekçi bir tablo konusunda uyarmadan da edemiyor:

        İçine sürüklendiğimiz duruma ekonomik boyuttan baktığımızda; en büyük bedeli yine reel sektörün ödeyeceği, işsizliğin artacağı, hem vatandaşlar, hem de şirketler aşırı borçlu olduğu için ekonomik olduğu kadar sosyal maliyetlerle birlikte hem kur, hem de faizlerdeki artışın getireceği ilave yükün çok büyük olacağı bir dönem bizleri bekliyor..

        Peki; bir işadamının, bir sivil toplum örgütü kuruluşu başkanının gördüğü gerçekleri, ülkenin yönetim sorumluluğunu ellerinde bulunduran siyasiler görmemiş olabilir mi? Devlet bünyesinde bulunan ve yüzlerce uzman barındıran istatistik kurumlarının önlerine serdiği göstergeler, rakamlar, gelecek perspektifleri hiç mi işe yaşamıyor.

        Ekonomik göstergeler yerine, anket sonuçları...

        Görünen o ki; ülkenin tüm iplerini tümüyle elinde bulunduranlar, gerçekçi rakam ve istatistiklere bakmak yerine, kasalarına milyonlarca lira akıttıkları özel anket kuruluşlarının, “bugün seçim olsa” sonuçlarına bakmayı tercih ediyorlar.

        Vaktiyle siyasetçiler elinde, bir çok mal varlığı dahil bir çok Cumhuriyet kazanımını kaybeden ülkemiz ve özellikle de çocuklarımız, gençlerimize, bu dönemde de yeni bedeller ödetilmekte, gelecekleri karanlık hale getirilmektedir.

        7 Haziran seçim sonuçlarının ortaya koyduğu 4 partili parlamento, “tek partili istikrar hükümeti” olanağını yitirmiş olanlarla, yıllardır Türk milliyetçiliğinin sözcülüğünü yayıp, ancak Kürt milliyetçileri kadar milletvekili çıkarabilenlerin içine sinmemiştir. Ülkemiz, sudan sebeplerle, çok büyük maddi manevi bedeller göze alınarak, daha doğrusu özenle görmezden gelinerek bir erken seçime sürüklenmektedir.

        HDP’ye oy verenlerin vicdanı rahat...

        Bu ortamda en çok sinirime dokunan da, demokratik, meşru bir Türkiye siyasi partisi olan HDP’yi baraj altında bırakmamak için oy verenlere yapılan eleştiriler ve ardı arkası gelmeyen hakaretlerdir. Bu durum, “artık yeter” boyutuna ulaşırken “hakaretçiler” kervanına AKP İzmir Milletvekili Cemil Şeboy da katılmış: “HDP’ye oy verenlerin elinde şehitlerin kanı vardır...”

        Biliyorum ki; HDP’ye oy verenler, Şeboy ve benzeri “teşhis” sahipleri gibi düşünmedikleri gibi pişmanlık da duymuyorlar. HDP’ye oy verenlerden çok yakın tanıdıklarım, arkadaşlarım var. Seçim öncesi sohbetlerde öyle gerekçeler ortaya koydular, öyle matematik hesaplara giriştiler ki, bunu Şeboy ve kendisi gibi düşünenlerin asla anlaması, anlayabilmesi mümkün değildir. Yine biliyorum ki; onların HDP’ye o verme gerekçelerinin içinde, bir çok günümüz siyasetçisinin aklına hayaline bile gelmeyen vatandaşlık bilinci, ülke sevgisi, gelecek endişesi vardı.

        O “hainler, şerefsizler” artan, Şuruç katliamı ile fitili ateşlenen terör olaylarını içleri sızlayarak, yürekleri dağlanarak izleseler de, asla bunun kendilerinin HDP’ye oy vermelerinden kaynaklandığını düşünmemektedirler. Üzerlerine atılan çamuru da, yapılan hakareti de şiddetle sahiplerine iade etmektedirler.

        Dahasını yazmayayım... Zaten yazamam da...

        ...............................

        NOT: Bugünden itibaren 15 günlüğüne tatile çıkıyorum. Dönüşte buluşmak üzere...

        Diğer Yazılar