Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Türkiye’nin toplu konut uzmanı” Ege-Koop yönetimi, bir süredir devam eden sessizliğini, bomba bir projeyle bozdu. Seyrek’te 20 bin metrekarelik arazide kurulacak “Yaşam Evleri”, kurulacak güneş enerji sistemleriyle kullanacağı elektriği üretecek şekilde planlanmış. Temel atıldıktan bir yıl sonra bitmesi planlanan 80 konut 150-180 bin liralık fiyatla sahiplerine teslim edilecekmiş.

        Buraya kadar güzel de, projeyi sıra dışı yapan “konutların kendi elektriğini kendisi üretme” olayının üzerinde biraz durmak lazım.

        Petrol, doğal gaz gibi enerji kaynakları olmayan gelişmiş ülkelerde hızla gelişen alternatif enerji teknolojisi, üretiminin alıcısı devlet olan RES’ler (rüzgar enerji santralleri) dışında henüz yaygınlaşmadı. Münferit örnekleri saymazsak, dünyada hızla yayılan bu teknoloji, ülkemizde henüz ev ve kişi bazında yaygınlaşmadı.

        Eğer bugün oturduğunuz eve kuracağınız rüzgar ya da güneş enerji sistemiyle kendi enerji ihtiyacınızı kendiniz karşılamak gibi bir durum düşünürseniz, Türkiye şartlarında ancak bir fanteziden ibaret kalır. Ağır vergilerle pahalılaştırılan sistem, kendisini amorti edene kadar eskimiş olur. Alternatif enerjinin yaygın olduğu ülkelerin devletleri, vatandaşı bu alanda özendiriyor, bu tür sistemlerden vergi almadığı gibi, kuracaklara önemli teşvikler de uyguluyor. Bizde ise, bırakın teşviki, alternatif enerji vergi baskısı ile gelişemiyor.

        Dünya teknolojiye, yeniden seçime...

        Ege-Koop’un, kullanacağı enerjisi kendisi üretecek şekilde planlanan Yaşam Evleri’nin tanıtım toplantısında konuşan Ege-Koop Başkanı Hüseyin Aslan bu konuyu gündeme taşıyor:

        Yenilenebilir enerji üretiminin artık devlet politikası haline getirilmesi gerekir. Bu bölgede 10 ay güneş var. Böyle bir ülkede bu Allah vergisinin öneminin hala kavranamamış olması bana göre eksikliktir. Bu yatırımın mutlaka özendirilmesi gerekiyor. Yerel yönetimlerin, hükümetin bu tür yatırımlara destek çıkması gerekiyor. Bu sayede hem devletin cari açığı azalır, hem de çevre dostu enerji üretimi yaygınlaşmış olur.

        Yenilenebilir enerji tesislerinin bireyselliğe dönüşüp yaygınlaşmasının önünde engel olarak duran vergi engellerinin kaldırılmasını, üzerine bir de teşvik sistemi geliştirilmesini sadece Hüseyin Aslan söylemiyor. Dünyayı bekleyen enerji krizini gören uzmanlar, araştırmacılar, mühendisler yıllardır söylüyor, öngörüyor. Ama nedense, devleti yönetenler “konut bazında alternatif enerji”yi özenle ilgi dışı, ya da “fantezi” olarak görmeye devam ediyor.

        Bu noktada “dünya nereye, biz nereye?” dedirten bir sosyal paylaşım değerlendirmesinin tam yeri:

        - ABD Mars’ta su bulunduğunu açıkladı.

        - Çin, tüy kadar hafif, çelikten güçlü madde üretildiğini açıkladı.

        - Hollanda, trenlerin rüzgar enerjisiyle çalıştırılacağını açıkladı.

        - ABD, uçak gürültüsünün enerjiye dönüştürülmesi çalışmaları yapıyor.

        - İran’da ot ve çöplerden enerji üretileceği açıklandı.

        - Çek Cumhuriyeti, biyolojik yakıttan daha temiz ve ucuz bir yakık üretmeyi başardığını duyurdu.

        - Japonya hidrojen ile çalışan otomobilleri Avrupa piyasasına sürdü.

        - Türkiye... Burayı da siz doldurun...

        İZBAN hattına DDY engeli...

        İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde, Metro hattında çalışan tren sefer aralıklarını 1.5 dakikaya indirecek bir yazılım sistemi üzerinde çalışma başlatılmış. İZBAN hattındaki tren sefer aralıkları ise, mevcut şartlar nedeniyle 10 dakikanın altına indirilemiyormuş. Bunun nedeni de, aynı hat üzerinde DDY trenlerinin de seferde olması... İZBAN seferlerinin sıklaştırılması, vatandaşın salkım-saçak yolculuk etmesinin önüne geçilmesi için geliştirilen öneri şu: Hiç olmazsa DYY’nin yük trenleri, hattın boş olduğu gece saatlerinde yapılsın...

        Bu akılcı, son derece de insani önerinin “hayır”ını, sadece DDY yöneticileri biliyor...

        Diğer Yazılar