Bodrum'un son halleri...
Başlığa bakıp da aklınıza hemen olumsuz şeyler getirmeyin... Üç gündür bizim yeğenler ve damatların misafiriyim ve gözde turistik kentimizin son hallerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bir defa beklendiği gibi turist çok seyrek. Anladığım kadarıyla onlar da Almanlar... Esnaf ise bu yıldan olumlu beklentisizliğe kendisini iyice hazırlamış olmasına rağmen, tezgahı nasıl döndüreceğinin, kirasını nasıl ödeyeceğinin endişesi içinde...
Daha iyimserler ise, geçtiğimiz yıllarda bir çok defa olduğu gibi sezon ortasına doğru her hangi bir ülkeden yoğun turist akını olmasının beklentisi içinde... Örneğin İran’dan, Azerbeycan’dan ve daha bir çok yerden...
Ancak yerli turistler ve Bodrumseverler yoğun olarak Bodrum’daydı... Bir günlük Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı tatilinin de etkisiyle çarşı demeyim ama, geri kalan cadde ve sokaklar tıklım tıklım doluydu. Trafik derseniz, ezeli dert ve şimdiden nüksetmiş durumda. Gideceği iki adım yere araçla gitme alışkanlığında olan vatandaşlar, hem kendilerinin, hem de diğer araç sürücülerinin dakikalarını, saatlerini zehir etmekte kararlı. Zaten dar ve yetersiz olan yollar tam anlamıyla kilitleniyor. Yol kesmek, bir tekerlek boyu daha ilerlemek, yol tıkamak, yol vermemek gibi ilkel zevk sahibi olanlar ise tam tatmin alanında bulunmanın zevkini yaşıyorlar. Bu arada bir şey dikkatimi çekti, 45 dakikam 1-1.5 km’lik yolu ayabilmek için trafikte geçerken, hiç korna sesi duyulmaması dikkatimi çekti... “O tür sürücüler” hiç olmazsa bu olumsuzluğu yapmıyor... Bu arada “yılın otopark tarifesi” de belirlenmiş... Bir saate kadar 10 lira, 3 saate kadar 15 lira... Sonrası 20, 25 lira olarak devam ediyor.
Meze Evi tatları
Bir arkadaşım, bir akşam yemeği için Bodrum Meze Evi diye bir mekana götürdü. Bildiğimiz meşhur eğlence yeri Halikarnas’ın üst taraflarında daha bahçesinden gerer girmez Bodrum kokan, deniz kokan bir restoran... Mütevazı, aba Bodrum’un tüm çiçeklerinin, tüm deniz araçlarının ve sararmış fotoğraflardaki anılarının buluştuğu bir yer.
İşletme sahiplerinden İsmail Mutlu’ya soruyorum;
Bu kimim fotoğrafı?
Cevap; o Bodrum’un halen yaşayan renkli simalarından, bu mekanın da sembol isimlerinden... Bu, bir grup çarşı esnafı, bu bir grup denizci, süngerci... Ve daha niceleri...
Aslında tam teşekküllü bir restoran olan Meze Evi’nin mezeleri bir harika ve her şey tam kıvamında ve tam lezzetinde... Bazı damak zevki sahipleri iyi bilir; eğer bir restoranda kalamar tam kıvamında ve her gittiğinizde de aynı lezzette sunuluyorsa, o restoranın diğer ürünleri de kalitelidir, lezzetlidir. Tıpkı Bodrum Meze Evi’nde olduğu gibi...
