"Türk usulü demokrasi" yeter...
Yüce Atatürk’ün tüm kurum ve kuruluşları, eğitim yuvaları, hatta sanayisi ile ilmek ilmek dokuduğu, dünyanın imrenerek baktığı Türkiye Cumhuriyeti, siyasilerin hoyratlıkları ile örselene örselene bu günlere kadar geldi. Bir bölümünde sıkıyönetimin, tamamında olağanüstü halin hakim olduğu, dört tarafı düşmanlarla çevrili bir Türkiye.
Siyasiler “Türkiye’yi, Atatürk’ün çizdiği yoldan ayırma yolunda gösterdikleri gayretin onda birini, gerçek kalkınma, insanların refah mutluluk ve özgürlüğü üzerine harcasalardı” demenin bir faydası yok ama, ya umutlarımızı bile yok etmelerine ne demeli?
Temeli sarsıla sarsıla zayıflatılan koskoca bir ülke, din adamı görünümlü, canavar ruhlu birinin kucağına düşecek kadar zayıflatıldı.
İki yakamız bir araya gelmedi...
Zafer şarkılarıyla, türküleriyle, şahlanmış milli onur, şahlanmış milli gururla, şan ve şerefle yürürken siyasilerimiz oturdu mu malum güçlerin kucağına, serdiler mi Atatürk ilke ve devrimlerini “seçmen”in ayaklarının altına... Verdiler mi eğitimden kalkınmaya, sanayileşmeye kadar tüm ipleri yabancıların eline...
Onlar da dedi mi;
En ala eğitim modeli bizde... Şu Eğitim Enstitülerini bir yok edin.
Uçak, motor fabrikası neyinize, bir alasını verelim.
Demiryolunu boş verin, uzağı bizim kamyonlarla yakın edin.
Önce gönlünde vatan sevgisi ile şahlanmış vatanseverleri kırıp döktüler, hapse attırdılar, arkasından eserlerini yerle bir ettiler ve ortaya bu günkü Türkiye tablosunu çıkardılar.
Hem de “bizimkiler”in desteği ile...
O zamandan bu yana iki yakamız bir araya gelmedi ve korkarım uzun yıllar da gelmeyecek...
Put yapıp tapanlar, artık oy verdiğine tapmaya, uğrunda ölümü bile göze almaya başladı.
Sanki, Mustafa Kemal’in ahı tutuyor... Tıpkı Süleyman Apaydın’ın şiirinde olduğu gibi...
Ey milletim
Ben Mustafa Kemal’im
Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim
Hala en hakiki mürşit değilse ilim
Kurusun damağım dilim
Özür dilerim
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın heykellerimi
Özgürlük hala
En yüce değer
Değilse eğer
Prangalı kalsın diyorsanız köleler
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
***
Yoksa çağdaş medeniyetin bir anlamı
Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı
Baş tacı edebiliyorsanız
Sanatın içine tüküren adamı
Unutun tüm dediklerimi
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
Yetmediyse acısı şiddetin savaşın
Anlamı kalmadıysa
Yurtta sulh, dünyada barışın
Eğer varsa ödülü silahlanmayla yarışın
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
Özlediyseniz fesi peçeyi
Aydınlığa yeğliyorsanız kara geceyi
Hala medet umuyorsanız
Şıhtan şeyhten dervişten
Şifa buluyorsanız muskadan üfürükçüden
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
***
Eşit olmasın diyorsanız kadınla erkek
Kara çarşafa girsin diyorsanız
Yobazın gazabından ürkerek
Kadınımız kızımız
Budur bizim alın yazımız
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
Fazla geldiyse size
Hürriyet cumhuriyeti
Özlemini çekiyorsanız
Saltanatın sultanın
Hala önemini anlayamadıysanız
Millet olmanın
Kul olun
Ümmet kalın
Fetvasını bekleyin şeyhülislamın
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
RAHAT BIRAKIN BENİ....
Süleyman Apaydın
Hepinize sağlık içinde mutluluklar dilerim...