Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yüce Atatürk’ün tüm kurum ve kuruluşları, eğitim yuvaları, hatta sanayisi ile ilmek ilmek dokuduğu, dünyanın imrenerek baktığı Türkiye Cumhuriyeti, siyasilerin hoyratlıkları ile örselene örselene bu günlere kadar geldi. Bir bölümünde sıkıyönetimin, tamamında olağanüstü halin hakim olduğu, dört tarafı düşmanlarla çevrili bir Türkiye.

        Siyasiler “Türkiye’yi, Atatürk’ün çizdiği yoldan ayırma yolunda gösterdikleri gayretin onda birini, gerçek kalkınma, insanların refah mutluluk ve özgürlüğü üzerine harcasalardı” demenin bir faydası yok ama, ya umutlarımızı bile yok etmelerine ne demeli?

        Temeli sarsıla sarsıla zayıflatılan koskoca bir ülke, din adamı görünümlü, canavar ruhlu birinin kucağına düşecek kadar zayıflatıldı.

        İki yakamız bir araya gelmedi...

        Zafer şarkılarıyla, türküleriyle, şahlanmış milli onur, şahlanmış milli gururla, şan ve şerefle yürürken siyasilerimiz oturdu mu malum güçlerin kucağına, serdiler mi Atatürk ilke ve devrimlerini “seçmen”in ayaklarının altına... Verdiler mi eğitimden kalkınmaya, sanayileşmeye kadar tüm ipleri yabancıların eline...

        Onlar da dedi mi;

        En ala eğitim modeli bizde... Şu Eğitim Enstitülerini bir yok edin.

        Uçak, motor fabrikası neyinize, bir alasını verelim.

        Demiryolunu boş verin, uzağı bizim kamyonlarla yakın edin.

        Önce gönlünde vatan sevgisi ile şahlanmış vatanseverleri kırıp döktüler, hapse attırdılar, arkasından eserlerini yerle bir ettiler ve ortaya bu günkü Türkiye tablosunu çıkardılar.

        Hem de “bizimkiler”in desteği ile...

        O zamandan bu yana iki yakamız bir araya gelmedi ve korkarım uzun yıllar da gelmeyecek...

        Put yapıp tapanlar, artık oy verdiğine tapmaya, uğrunda ölümü bile göze almaya başladı.

        Sanki, Mustafa Kemal’in ahı tutuyor... Tıpkı Süleyman Apaydın’ın şiirinde olduğu gibi...

        Ey milletim

        Ben Mustafa Kemal’im

        Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim

        Hala en hakiki mürşit değilse ilim

        Kurusun damağım dilim

        Özür dilerim

        Unutun tüm dediklerimi

        Yıkın heykellerimi

        Özgürlük hala

        En yüce değer

        Değilse eğer

        Prangalı kalsın diyorsanız köleler

        Unutun tüm dediklerimi

        Yıkın diktiğiniz heykellerimi

        ***

        Yoksa çağdaş medeniyetin bir anlamı

        Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı

        Baş tacı edebiliyorsanız

        Sanatın içine tüküren adamı

        Unutun tüm dediklerimi

        Unutun tüm dediklerimi

        Yıkın diktiğiniz heykellerimi

        Yetmediyse acısı şiddetin savaşın

        Anlamı kalmadıysa

        Yurtta sulh, dünyada barışın

        Eğer varsa ödülü silahlanmayla yarışın

        Unutun tüm dediklerimi

        Yıkın diktiğiniz heykellerimi

        Özlediyseniz fesi peçeyi

        Aydınlığa yeğliyorsanız kara geceyi

        Hala medet umuyorsanız

        Şıhtan şeyhten dervişten

        Şifa buluyorsanız muskadan üfürükçüden

        Unutun tüm dediklerimi

        Yıkın diktiğiniz heykellerimi

        ***

        Eşit olmasın diyorsanız kadınla erkek

        Kara çarşafa girsin diyorsanız

        Yobazın gazabından ürkerek

        Kadınımız kızımız

        Budur bizim alın yazımız

        Unutun tüm dediklerimi

        Yıkın diktiğiniz heykellerimi

        Fazla geldiyse size

        Hürriyet cumhuriyeti

        Özlemini çekiyorsanız

        Saltanatın sultanın

        Hala önemini anlayamadıysanız

        Millet olmanın

        Kul olun

        Ümmet kalın

        Fetvasını bekleyin şeyhülislamın

        Unutun tüm dediklerimi

        Yıkın diktiğiniz heykellerimi

        RAHAT BIRAKIN BENİ....

        Süleyman Apaydın

        Hepinize sağlık içinde mutluluklar dilerim...

        Diğer Yazılar