Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yarın, Yokluklar Ordusu’nun, bir Afyon şafağında şahlanıp, önüne kattığı Anadolu’yu Türkler’den kurtarma sevdalısı şımarık güçlerin (emperyalistler) silahlandırdığı Yunanlıları İzmir’de denize döktüğü ve bir savaşta en kesin sonucu aldığı 9 Eylül’ün 94’üncü yıl dönümüdür.

        Savaş uzman ve gözlemcileri ile tarihçilerin ortak görüşüdür: Mustafa Kemal ve arkadaşlarının, tüm olanaksızlıklara, işgal altındaki Osmanlı Başkenti’nin tüm kara propagandalarına rağmen Kurtuluş Savaşı’nı kazanmış olması gerçek mucizedir...

        Çok zor şartlar altında kazanılan böylesine büyük bir zaferi, aradan geçen bunca yıla rağmen hala içine sindirememiş “iç ve dış bedhahlar” rağmen, onurla, gururla kutluyoruz ve kutlamaya da devam edeceğiz.

        Ülke gerçeklerinden uzak, yeraltında üretilmiş yalanlarla büyütülmüş bunca “vatandaş”ın sinir uçlarına basa basa, kutlayacağız. Türkiye’nin tüm milli bayramlarına şaşı bakma alışkanlığını, güç zehirlenmesine kadar vardıranlara inat kutlayacağız. İnadına, nankörlerin sinirlerini boza boza kutlamak asla samimi arzumuz değil ama, bizi bu günlere getirenler, kamplara, cephelere, siyasi kanatlara ayıranlar utansın.

        ARAYAN MEVLASINI BULUYOR

        Bugün başımıza dert olan, her gün daha 30 yaşını bile görmemiş gençlerimizi elimizden koparıp alan, basit vur kaç eylemleri ile dullar yetimler bırakan çapulcu grubu PKK bu gün, dünyanın en büyük gücü Amerika’nın bile muhatabı, “iş ortağı” haline gelmişse, kendimizi de sorgulamanın zamanıdır.

        Umutsuz olmak, yarınsız olmak, hedefsiz kalmak ne kötü...

        Oysa bu ülkeyi canları pahasına düşman işgalinden kurtaranların ne büyük, ne güzel, ne kutlu hayalleri vardı.

        9 EYLÜL BİRLEŞTİRİCİLİĞİ

        Aslında ülke insanları olarak büyük kayıplarımız var. Bir türlü tedavi edemediğimiz, elledikçe azdırdığımız milli yaralarımız var. Ama inanıyorum ki her şeyin sonunda değiliz. Tam da bazı güçleri istediği hedeflediği bölünmüşlük noktasındayız ama, henüz birbirimize karşı dökülmüş kan aşamasında değiliz.

        Onun için 9 Eylüller’in, milli bayramlarımızın birleştiriciliğine çok ihtiyacımız var. Her milli bayram öncesi “bir bahane uydurmak” ve bunu açık açık ilan etmek...

        Her şeye rağmen hala milli kalmış, Türk kalmış, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kalmış, değerlerine bağlı tüm hemşerilerimiz bu gün bayrak asmalı... Evine, dükkanına, sokağına... Üzerine bir de

        bayrağını eline alıp kutlama alanlarına koşarsa, bayrak bayrak kırmızı-beyaza boyanan İzmir, “yeraltı yetiştirmeleri”ne göz dağı olur.

        Lütfen şimdiden bayrak asalım, astıralım...

        Diğer Yazılar