Müslümanlar neden güçsüz?
Bu gün, “sermayesi insanların cahil bırakılması üzerine kurmuş ikbal sahipleri”ni kızdıracak bir kaç cümle kuralım... Başlangıçta da bir saptama yapalım: Osmanlı İmparatorluğu’nun üç kıtada at koşturup hüküm sürdüğü 1500’lü yıllarda 1.500 yaşlarındaki Hristiyanlık, din adamlarının elinde acımasız bir yönetim biçimine dönüşmüş, krallar, kraliçeler, şövalyeler papazların adeta oyuncağı olmuştu. İnsanlık gelişemiyor, aydınlanamıyor, keşif yapan, pozitif bilimle uğraşan, makine yapan bilim adamları ya idam ediliyor, ya da zindanlarda çürütülüyordu.
Çünkü “aydınlanan insanın yoldan çıkacağı, kilise hakimiyetini yıkacağı” endişesi taşıyan papazlar, ellerindeki en büyük sermaye ve varlık nedenleri olan cehaleti öldüresiye savunuyorlardı.
1500’lü yıllarda İtalya’da dizginlerini koparmış sanatçılar, Almanya’da “İsa’nın dini bu değildir” diye isyan eden bir papaz, artık önlenemez bir gelişimin, sanayileşmenin, demokrasinin, hukukun temellerini atarken, Muhteşem Osmanlı için de muhteşem yılların sonunun başlangıcıydı...
Dikkat buyurun; Avrupa’nın aydınlanma süreciyle, Osmanlı’nın gerileme sürecinin başlanıcı aynıdır. Avrupa’nın 500 küsur yıl önce yaptığı dinde reformu hala yapamamış olan, Müslümanlar hala ölüyor, öldürüyor, insanlık dışı katliamlara, muamelelere hedef oluyor. Sermayeyi, yönettikleri insanların kör ve cahil kalması üzerine oturtmuş, müritlerinin uydurduğu ilahi sıfatları da üzerlerine almış din imparatorları, insanlarının başına gelen her musibetti “emperyalist güçler”e yükleyerek günü kurtarmaya, “dinde reform”u ağza bile aldırmamaya devam ediyorlar.
İslam ülkelerinde çıkmaya gayret eden “Muhammed’in dini bu değildir” diyenleri, Lutherler’i de anında dışlıyorlar, yakılan aydınlanma mumlarını bir bir üflüyorlar...
.........................
Din ve toplum adanı çok sayıda çalışması ve kitapları ve sıfatları bulunan İlahiyatçı Prof.Dr.Ethem Nuri Fığlalı da, “Muhammed’in dini bu değildir” diyenlerdendir. Dün mail kutuma düşenlerden biri de Fığlalı Hoca’nın, bu anlamda çeşitli kaynaklardan derledikleriydi. Yazı uzun olduğu için iki parçada paylaşacağım:
Sıfır çeken eğitim...
“Epey süre önce bilgisayarımıza bir mektup geldi.. Başlığı, Müslümanlar neden güçsüz? Yazıda, dünyada yalnızca 14 milyon Yahudi bulunduğu, tek bir Yahidiye 100 Müslüman düştüğü, buna rağmen Yahidiler’in Müslümanlar’ın toplamından 100 kez daha güçlü oldukları ifade edildikten sonra “nedenini hiç merak ettiniz mi?” sorusu soruluyordu. Pakistanlı Yazar.Dr.Faruk Selim’e göre cevap eğitimdi... Bana göre de bu, böyle bir soruya verilebilecek doğru ve isabetli cevapların başında gelir.
Yazar, “Yahudiler’in / Hıristiyanları’ın sorgulayıcı, yaratıcı ve araştırıcı bir eğitim yaptıkları ve yaptırdıkları için güçlü; Müslümanlar’ın ise din eksenli sorgusuz, araştırmasız, ezberci bir eğitimi, bir başka ifade ile yanlış eğitimi veya sıfır eğitimi tercih ettikleri için bu kadar güçsüz olduklarını, Einstein başta olmak üzere pek çok Yahudi bilim adamını, filozofları, tabipleri, sanatkarları, iş adamlarını örnek vererek ortaya koyuyor ve sonuç olarak özetle Hıristiyan dünyası, AR-GE’ye gayri safi milli hasılasının yüzde 5’i oranında pay ayırırken İslam dünyası ancak binde 2’sini ayırdığı için bilgi ürecek kapasiteden yoksundur. Aynı şekilde İslam dünyası okuma özürlü olduğu için bilginin yayılmasını gerçekleştirmekte başarısızdır. Gelecek ise bilgi temelli toplumlara aittir” diyor.
“Bu durumda, insanlığın geleceğine hükmedecek olanlar, bilgi temelli toplumlar olacağına göre, geçen yüz yıllarda ama ağırlıklı olarak yirminci yüzyılda bir çok yönden “sorun” haline gelmiş, daha doğrusu “sorun” haline getirilmiş olan dinler günümüzde, daha doğrusu yirmi birinci yüz yılda insanlık için önemli bir olgu haline gelecektir” diyor sevgili Hocamız...
......................
“Devamı haftaya” diyor ve hepinize sağlık içinde mutlu pazarlar diliyorum...
