Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Medeni dünyada, devlet kademelerini oluşturanların maaşları, “asgari ücretin katları” sistemi üzerinden hesaplanır ve değiştirmek kimsenin aklına gelmezken, bizim sıfatında “büyük” de olan meclisimiz, kendilerine emanet edilmiş devlet bütçesi üzerinden, kendi elleri ve oyları ile pay almayı sürdürmektedir. Dünya yönetim literatürüne “milletvekili emekliliği” gibi bir mesleğin icatçısı olarak geçen TBMM üyeleri ve daha yüksek sıfatlılar, ülke standartlarıyla asla uyuşmayan bir gelir ve refah düzeyi içinde bulunmaktadır.

        KANUN VE VİCDAN

        Aslında bunlar bu gün olmuş şeyler değildir. Ancak, çoğunluğumuz tarafından kabullenilmiş olması “acı bir ülke ve vatandaş gerçeği” olarak karşımıza çıksa da, her fırsatta gündeme getirmek ve gündemde tutmak da boynumuzun borcudur.

        Nitekim; CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen’in, yıllık 1 milyon 200 bin liralık (eski para ile 1 trilyon 200 milyon lira) “iletişim gideri”nin devlet bütçesinden ödenmesi, “kendileri için kanun yapanların, ölçüyü ne kadar kaçırdığı”nın en ağır, en ayıp, en utanılası göstergesidir.

        Hatta daha da fazlası; üzerinden, her kuruşunun harcanmasından vergi alınan asgari ücrete 100 lira zam yaptıklarını, muhterem halkımıza şişine şişine anlatanlar, “olsa da daha fazla versek” gibi söylemlere sığınanlar, kendi arkalarındaki sınırsız harcamaları, har vurup harman savurmaları, kendi refah düzeylerini resmen kamufle gayreti içindedir.

        ASLINDA YASAL

        Çünkü; CHP milletvekilinin yaptığı harcama, hatta daha da fazlası tamamen yasaldır. Elif Hanım, daha fazla harcama yapmış olsa da, kanunen kimsenin yapacağı bir şey yoktur. O milletvekilinin şu sıralar bu “eylem”inden utanmış olduğunu düşünüyorum. Aslında daha çok utanması gerekenler, bu kanunu, bu sınırsız harcamayı onun eline tutuşturanlardır. Asıl utanması gerekenler, meclis kürsüsünden “bir kez de kendiniz için oy verin” arkadaşlar diyerek bu sınırsızlığın yolunu açtıktan sonra, sık sık dile getirdikleri “özgül ağırlıkları”nı, şimdilerde ayaklar altına serenlerdir.

        Sözün özü; Böyle bir millet meclisinden, akıl ve mantık ve vicdan süzgecinden geçmiş, milli duyguların hamuru ile yoğrulmuş, biat zincirlerinden kurtulmuş karar ve sonuçlar çıkması beklenebilir mi?

        Bu milletin, bu gençliğin, bu ülkenin bu siyasilerden daha çok çekeceği var...

        Diğer Yazılar