Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son yıllarda sürekli bir kültürel değişim yaşadığımız ve daha da yaşamaya devam edeceğimiz kesin. Ancak bu ülkenin son 50 yılının çok dikkatli bir gözlemcisi, ondan önceki 50-100 yılının da dikkatli bir takipçisi olarak diyebilirim ki asla kültürel gelişim yaşamıyoruz.

        Sürekli bir geçmişle hesaplaşmanın ilkelliğinden, faydasızlığından, intikamcılığından kurtulup da, Yüce Tanrı’nın en imtiyazlı topraklarında kendimize ve gençliğimize güvenli bir gelecek hazırlayamıyoruz.

        Oysa tarih, intikam için, durup durup karıştırmak ve üzerinde akılsızca, bilgisizce, yönlendirme üzerine taraf olmak için değil, ders almak, bir daha aynı şartlarda ayna hataları tekrarlamamak için vardır, onun için okutulur, onun için öğrenilir, onun için bilimdir.

        Bir kez daha ne yazık ki; ülkemizde “merdiven altı kültür” sürekli pompalana pompalana, siyasilere malzeme ola ola, gerçek ve evrensel ve milli kültürün ürerine çıkarılmıştır ve birilerinin oralarda tutundurulma gayreti apaçık ortadadır. Çünkü halkın büyük kesiminin gelişmemişliği, körü körüne inanmışlığı, biatçılığı hala birilerine “yaşam malzemesi” olmaya devam etmektedir.

        Sürekli çekişme halinde olduğunumuz Avrupa ile Osmanlı ya da Türkiye arısındaki sorunları ve karşılıklı atışmaları, bazıları istediği kadar “Müslüman-Hristiyan” çatışmasına bağlayıp kurtulma ya da kullanma çabasında olsa da, ben aydınlıkla karanlığın, akılla hamasetin savaşı olarak görürüm.

        SEVR’İ BİR KEZ OKUYUN

        Çünkü, 1500’lü yılların “Muhteşem Osmanlısı”sı için tehlike çanları, Avrupa’da ateşlenen Rönesans ve Dinde Reform’la çalmaya başlamış ve Sevr Antlaşması ile de ölüm fermanı imzalanmıştır. Bu gün, hayatları boyunca o Sevr Anlaşması’nı bir kez dahi okumamış, Kurtuluş Savaşı’nı başlatan şartları okumamış, “televizyonlarda halkı uyutma kadrolarının elemanları”, en ince noktasına kadar ilmik ilmik işlenmiş TC’yi yok etme gayreti içindedirler. Biliyorlar ki; savundukları “yıkma düzeni” bittiği anda, onlar da yok olacaklardır...

        Vay Türkiye Cumhuriyeti’nin merdiven altı eğitimlileri, vatanı, milleti, bayrağı, özgürlüğü mama tabağından ibaret görenler vay...

        Şu Sevr’i bir okuyun da, vatan kurtaranların karşısına diktiğiniz kuklaların gerçek yüzünü bir görün... Sevr’in utancını, damarlarınızda hissetmiyorsanız, Cumhuriyeti kuranların çarığı bile olamazsınız...

        Diğer Yazılar