Bir İzmir farkı daha...

Tarihi referanduma sadece 2 hafta kala, mitingci ve konuşmacıların, dinleyici buldukları her ortamda, ta tanzimat döneminden bu yana “efendim şu tarihte şöyle olmuştu, bu tarihte böyle olmuştu, şu olay sonrası şunlar yaşanmıştı” gibi söylemlerinden ve karşı tarafın canhıraş cevap yetiştirme çabasından bıktık usandık. Eğer geçmiş bizim için alınacak ders değilse, geçmişle uğraşmanın ve gündeme taşımanın hiç bir anlamı yok.

Önümüzdeki 15 günün olgunlukla, sağ duyu ile ve de “şeytansız” geçmesini diliyorum...

ULAŞIMDA BAŞARI

Toplu ulaşım alanında hayata geçirdiği alt yapı ve geleceğe yönelik ulaşım planlamalarıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başarısını kimse inkar edemez. Hem de, İstanbul ve Ankara’nın toplu ulaşım yatırım ve projelerinin neredeyse tamamına yakınını üstlenen hükümetin, bu alanda İzmir’e çivi çakmamasına, ihalesi yapılan Halkapınar- Santral Garaj metro hattının bile iptal edilmesine rağmen... Laf açılmışken, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başkanından sade işçisine kadar tüm kadrolarını, toplu ulaşım alanında yerel olanaklarla gerçekleştirdikleri başarıdan dolayı bir kez daha kutluyorum. Bir de, inşaat alanında hızlı çalışmayı, vardiye veya ek mesaiyi devreye sokmalarını, 24 saatlik günü 8 saatte bitirmemelerini bir kez daha önemle önererek, hatta mağdur esnaf-vatandaş adına rica ederek...

OTOBÜSLER GÜN SAYIYOR

Bu alanda dikkatimi çeken bir konu da; bir çok belediye yönetiminin, otobüslerde yakıt olarak daha az kirletici doğal gaz veya bütan gaz kullanmalarına rağmen, İzmir’de çok daha fazla kirletici olan motorinde ısrar edilmesiydi. Hatta bu konuda eleştirilerde de bulunmuştum. Ancak, yöneticilerimiz kendilerine hedef olarak sıfır kirletici olan “elektrikli otobüsler”i hedeflemişlerdi. Bildirildiğine göre, sipariş hattından İzmir’e gelen belediye otobüslerin devreye alınması için gün sayılıyormuş.

Ben de, bir “İzmir farkı daha...” olarak ortaya konacak o günü heyecanla bekleyenlerdenim...

Şimdiden hepimize hayırlı-uğurlu olsun...