Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçenlerde, başımdan geçen ve her Allah’ın günü binlerce vatandaşın da başından geçen “bir hastane ve bir eczane” olayı yazmıştım. “Hastane olayı”ndan sonra Alsancak Devlet Hastanesi’nin Başhekim’i Op.Dr.Birol Durukan aradı, çay içmeye davet etti. Gittim, bir saatten fazla konuştuk, olayın asla bir kişisellik taşımadığını anlattım, anlaştık. Kendisine ilgisinden, bünyelerinde benzerlerinin yaşanmaması için gayret göstereceği sözünden dolayı teşekkür ediyorum. Beni işini aşkla yapan Uzman Dr. Murat Medeni’ye emanet ettikleri için de...

        Ancak; aynı yazıdaki pek de önemsenmeyecek hastane bölümü, “eczane bölümü”nün girişiydi... Hatırlayalım; bazı eczanelerde “bazı ilaçlar üzerinden devlete ödenmek üzere alınan katkı payları, bazı eczanelerde zorunlu katkı payı olmayan ilaçlara da uygulanıyordu...”

        Örneğin, Alsancak’taki bir eczanede kutu başına istenen “10 liralık katkı payı”nın, aslında resmen bir soygun girişimi olduğunu ortaya koydum. Çünkü, aynı ilaç üzerinde, ilgili bakanlık tarafından belirlenmiş bir katkı payı olmadığını, bizim semt eczanesinden aynı ilacı katkı paysız alarak öğrendim. Her gün kim bilir kaç vatandaşın başına gelen ve gelmekte olan bu tür “katkı payı soygunu” konusunda ilgili devlet birimlerinden ve meslek örgütü yetkililerinden tek ses duymadım.

        HİÇ SES ÇIKMADI

        İşini düzgün, kitabına ve kurallara uygun olarak yapan, ilaç üzerindeki kar payını kendilerine yeterli bulan binlerce eczamızı tenzih ediyorum ama, bazılarının ilaç üzerinde “serbest piyasa koşulları” uygulamasının canlı muhatabı oldum. Bizim eczacıya, vatandaş bu tür ilaç soygunundan nasıl kurtulur?” diye sordum, “eczacıdan katkı paylı ilacın belgesini istesin” dedi. Belki bu olmayabilir, ya da zor olabilir ama, her eczane, katkı paylı ilaçların onaylı listesini eczanenin gözle görülebilir bir yerine, asabilir. Asmalı da... Eczacı odaları, büyük çoğuluğunun asla tevessül etmeyeceği bu tür şaibelerden, mesleklerini dürüstçe ve kurallara uygun yapan üye ve arkadaşlarını korumalı...

        Bir de aynı ilaca farklı fiyat iddiası var...

        “Katkı payı olmayan ilaca eczanenin katkı payı koyması” olayını bir arkadaşla paylaştığımda, o da başka bir iddiada bulundu;

        Biliyorsun; ilaç fiyatları vatandaşın kendi başına asla okuyamayacağı, öğrenemeyeceği kare kodun içinde gizli. Git, örneğin bir aspirini 5 ayrı eczaneden al... Bazılarının aynı fiyatlı aynı ilaca farklı fiyat uyguladığını göreceksin...

        Sağlık Müdürlüğü’nün ilgili birim yöneticileri, Eczacı Odaları yöneticileri...

        Sizi iki somut olaydan bahsediyor ve yaşananları, “soygun” gibi ağır bir kelime ile sıfatlandırıyorum... Siz nasıl oluyor da, devlet memuru olarak, meslek örgütü temsilcisi olarak görev alanınıza giren bu olaya “el koyduk-inceliyoruz” ya bana “buyur bizi de anlat” demiyorsunuz?

        Ya da “araştırdık-soruşturduk, iddian yalan çıktı” diyemiyorsunuz...

        Diğer Yazılar