Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hükümetimiz ne zaman “yeni eğitim düzeni”nden söz etse şöyle bir dururum... 14-15 yıldır, eğitim öğretim yıllarına bir öncesi aynen korunarak girdiğimiz dönem hatırlamıyorum.

        İşin garibi de, dünya çağdaş eğitim kriterlerinin alt sıralarına doğru sürekli kayma halindeyiz.

        Bu ülkenin gençleri, gençliği adına, okullarımızın “ancak gelişmiş ülkelerin ara eleman ihtiyacını karşılayacak mezunlar vermiş olması”ndan, etkisiz ve sade bir vatandaş olarak son derece üzgünüm...

        Vaktiyle bu ülkede, eğitim sistemleri üzerinde oynama yapacak “Milli Eğiti Şurası” diye bir kurul vardı, eğitim sistemi üzerindeki değişiklikler hükümetler üstü o kurul kararlarına göre değişirdi.

        Ama şimdi, eğitim sistemi, sanki dışımızdan bir yerlerden yönetiliyor? Örneğin 4+4+4 diye bir sistem kimin, hangi kurulun eseriydi. O sistem neden getirildi, neden kaldırıldı?

        Yoksa bu da, 1946’dan sonra, ilmik ilmik oluşturulan Türk Eğitim Sistemi’ni hallaç pamuğu gibi atan, attıran, Atatürk’ün emri ile kurulan Türkiye’nin çağdaşlık yolu Köy Enstitüleri’ni yerle bir ettiren, hocalarını ve mezunlarını “azılı birer komünist” ilan ettirip dışlatan Amerika mı?

        DAHA MUTLU İNSANLAR

        Şimdi; eğitim müfredatından Atatürk ilke ve devrimleri çıkarılıyormuş... Yerine çocuklarımızı daha çağdaş, ilime, bilime açık, soran-sorgulayan, irfanı hür, fikri hür, vicdanı hür gençler olarak yetiştirecek daha ileri bir sistem oturtacaklarsa, koyu bir Atatürkçü olarak bile hiç itirazım yok...

        Eğer hedef; “sonucu ve bedeli ne olursa olsun, Atatürk ve devrimlerini ortadan kaldırmak” ise, buna asla gönlümüz razı değil... Yüzde 90 halk desteğine bile sahip olsa, hiçbir iktidarın buna hakkı olduğunu sanmıyorum.

        Türkiye Cumhuriyeti çocuklarını, uygar, medeni, sanayi ve teknoloji dünyasının gerisinde bırakacak bir eğitim sistemine Yüce Allah’ın bile rıza göstereceğini zannetmiyorum...

        Her iktidarın doğal hedefi, nimetlerinden alabildiğine yararlandığı ülkeyi daha mamur, insanlarını daha zengin ve daha mutlu etmek, bu olguyu alabildiğine yaymaktır.

        Diğer Yazılar