Yerel yönetimimi istiyorum...
“Yerel yönetim, yerinden yönetim” sloganlarının dillerden düşmediği, ama Ankara hükümetlerinin ellerine geçirdiği yetkileri geri vermeye bir türlü yanaşmadığı, ama “bir gün mutlaka olacağı” inancını taşıdığımız yıllar çok gerilerde kaldı.
Artık kabul etmeliyiz ki, “yerel yönetim de yok, yerinden yönetim” de... Yerel yönetimlerin, belediye meclislerinin, yerel sit kurullarının yetkileri tümüyle Ankara’ya uçarken, “kontrolsuz güç” olarak görülen özel idarelerin köküne kibrit suyu dökülürken, hükümetin niyetini (bu konuda mütevazı olmayacağım) en iyi farkeden az sayıdaki insandan biriydim. Bu köşede, bu maksatlı değişikliklere karşı defalarca yazdım.
Geldiğimiz noktada, adı büyük belediyeler, kentin imar planına bile hakim değiller. Bir park yapımını, bir yol açımını dahi Ankara’ya onaylatmak durumunda. Hele sit alan, tarihi eser kararı tamamen inisiyatif dışı. Her şeyi Ankara biliyor... Tek dereceli ve ismen seçilmiş belediye başkanları, etkisiz, yetkisiz birer memur gibi...
Sıkça duyuyoruz; “Bizim imar planında yeşil alan, sosyal tesis olarak ayırdığımız yerlere Ankara’dan konut imar planı geldi...” Bunda şaşacak ne var... Sessiz kaldığınız kanun böyle diyor...
Yarın başka bir “yeşil alana” Ankara imarı gelse, hatta belediye binasına yıkım kararı; aynı cümlelerle sitem edeceksiniz, ama asla duyan olmayacak...
Konuya girmemin nedeni, Büyükşehir Belediyesi’nin Mavişehir’de “kamuya terk” kararlı iki arsaya Ankara’dan imar planı gelmesine tepki göstermesi...
Sayın Başkan, kanun koyucular o kadar akıllı ve hesaplı-kitaplı ki, vaktiyle algılamada ve tepkide geç kaldık.
Şimdi o kanunun her uygulanışında feryadın bir faydası yok...
Bu külahın altında 220 volt elektrik var
Evka 3’te bir aydınlatma direğine araç çarpmış. Direğin metali bile yırtık.Gediz Elektrik ekipleri direği söküp yol kenarına koydu, zemindeki kabloların ucunu bantlayıp üzerine bu külahı yerleştirdi. 220 volt elektrik akımı taşıyan teller, kedi, köpek, hatta çocuğun bile erişebileceği noktada... Gediz Elektrik’e iki kez ben telefon ettim, komşular da arıyor... Hala gelen yok... İstemeyiz ama; bir olumsuzluk yaşanması halinde sorumluların kaçacak hiç bir yeri yok.
