Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ayvalık Zeytin Hasat Günleri’nin ikinci gününe, kahvaltı ardından önemli bir panelle başlıyoruz.

        Konuşmacıların her biri konusunda uzman kişiler ve bir de Portekizli tanıtım profesyoneli...

        Bu yılki Zeytin Hasat Günleri’nin can damarı ve teması bu panelde özetlenecek.

        Ev sahibi Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Benan İbrahim Kantarcı, Ayvalık’ın sahip olduğu coğrafi işaretin taklit ve sahte ürünlere karşı tüketiciyi korumayı hedeflemesinin yanında, kırsal kalkınmayı da tetiklediğini belirtti. Sahip oldukları coğrafi işaretin, AB tarafından da tesçiline çalıştıklarını belirten Başkan Kantarcı “Yakında dosyamızı ilgili kurumlara teslim edeceğiz” diyor.

        **************

        Gençer’le 13 yıl...

        Yerli ve yabancı konuklara sıcak bir “hoş geldiniz” mesajı ile söze başlayan diğer bir ev sahibi Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer’in ise, 13. kez düzenlenen Hasat Günleri’nin amamında imzası, çabası var... Hasat Günleri’ne önce Ayvalık Ticaret Odası Başkanı olarak ev sahipliği yapan Gençer, son 3 yıldır da Belediye Başkanı olarak konuk ağırlıyor.

        Başkan Gençer kısa konuşmasında başvuruları üzerine Ayvalık’ın “UNESCO’nun geçici dünya mirası listesi”ne alındıkları müjdesinin ardından samimi özeleştiride bulunuyor;

        Maalesef, seksenli yıllarda imar ve kentsel gelişim alanında çok hatalar yaptık. Zeytin alanlarında beton binalar yapıldı, oraları kaybettik. Biz sanayileşme yapalım derken, tarımı unutamayız. Tarım bizim birinci işimiz. Aile ziraatını, küçük çiftçiyi mutlaka desteklemeliyiz. Köylüyü köyünde tutabilmek işimiz olmalı.

        **************

        Hadi bir başlayın...

        Tam bu noktada araya gireyim. Ayvalık, başkanın bahsettiği dönemdeki şehircilik hataları yüzenden “güzellikleri betonla perdelenmiş bir kent” durumunda... Ancak 40 yıldır bilinen ve kabul edilen bu hatalı yapılaşmada 40 santimlik mesafe alınmadı. Çünkü, o betonlardan her yıl bir ikisine “kıyılmış” olsaydı, bu gün Ayvalık slüeti, bir çok dünya tarihi kentini kıskandıracak kadar muhteşem hale gelirdi. Ancak cesaretli bir belediye başkanı, arkasında kaya gibi duracak bir belediye meclisi bu işi, laftan fiile geçirebilir. Belki 30 yıl, belki 50 yıl sonra kente gerçek silüetini iade edebilir.

        Diğer Yazılar