Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kitap vardır, ancak tadına baılmak içindir; kitap vardır yutulmak, kitap da vardır çiğnenmek, özümlenmek içindir. Başka deyimle, kimi kitapların insan ancak bir kaç bölümüne göz atmalı, kimini baştan sona şöyle bir okuyup geçmeli. Pek azını de her ayrıntı üzerinde titizlikle durarak adamakıllı okunmalı...”

        Bu sözler İngiliz Francis Bacon’a (1561- 1626) ait ve şu an bilmem kaçıncı kez okumakta olduğum “Denemeler”i de “adamakıllı okumalı” dediği kitaplardan birisi...

        Bu hafta o sayfalardan, ülkemizde maalesef hep güncel kalan “öç üzerine” bölümünü sunacağım:

        “İnsanın yaratılışı öç almaya çok yatkın olmakla birlikte, yasaların çoktan söküp atmış olmaları gereken vahşi bir adettir öç. İlk işlenen haksızlık, yasaya karşı gelmektir ama, bu haksızlığın öcünü almaya kakışmak da yasayı hiçe saymaktır. Öcünü alan kişi, düşmanıyla aynı olur. Oysa hoş görüp geçse, düşmanından üstün duruma gelir. Çünkü bağışlamak, büyük adamlara özgüdür.”

        Süleyman da bildiğime göre şöyle der: Bir yanlışlığı bağışlamak, insanın şanındandır. Olan olmuştur artık, bir daha değiştirilemez. Dolayısıyla bilge kişiler ancak şimdiyle, gelecekle uğraşır. Geçmişte olup bitenlerle uğraşanlar ise boşa zaman harcamış olurlar.

        DİKENLİ ÇALILAR GİBİ…

        Bir insan ötekine yalnız kötülük olsun diye değil, ya çıkar, ya zevk, ya onur ya da bunlara benzer bir şey uğruna kötülük eder. Öyleyse bir insana kendini benden daha çok seviyorsun diye neden öfkeleneyim? Gerçekten de mayası kötü olduğu için kötülük eden bir kimse, elinden başka bir şey gelmediği için tırmalayan, batan bir dikenli çalıya benzer. Öcün en hoş görülebilecek türü, yasaların bir çözüme bağlayamadığı durumlarda alınan öçtür. Ama böyle bir durumda öç alan kişinin de bu işi yasaların cezalandıramayacağı bir yoldan yaptığını iyice bilmesi gerekir. Yoksa düşman kendisinden gene üstün, hem de bu kez iki kat üstün olur. Kimileri öç alacakları zaman, karşıdakinin durumu önceden bilmesini isterler. Böyleleri soylu kişilerdir.

        Floransa Dükası Cosimo, bizi unutan arkadaşların bu davranışını bağışlanmaz bir suç gibi görür, büyük birkesinlikle şöyle der; “Kitaplarda size düşmanınızı bağışlamanız buyrulmuştur. Ama dostlarınızı bağışlamanız hiç bir yerde yazılı değildir.”

        Hz.Eyüp ılımlı bir sesle konuşur; “Tanrı eliyle verilmiş iyi şeyleri alıp benimserken, kötü şeyleri almayacak mıyız?” Arkadaşlıklar için de böyledir bir bakıma, kafasında durmadan öç almayı kuran kişinin yaralarının iyileşeceği yerde, daha da azacağı apaçıktır. Öçler çoğunlukla, Caesar’ın, Pertinak’ın, Fransa Kralı III. Henry’nin daha başka bir çoklarının ölümünün öcü gibi hayırlı olabilir. Ama özel öçlerde durum değişir; evet, kinci isanlar cadılar gibi yaşarlar, sonları da kötüdür...

        Diğer Yazılar