Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Çok sayıda üye ile Ankara seferine çıkan ve çok sayıda bakana, yaşadıkları sorunlar ve istekleri anlatma fırsatı bulan Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) heyeti İzmir’e mutlu dönmüş. Sanayicilerin çözümü için söz aldıkları sorunun başında, her fırsatta dile getirilen, yıllardır yazılıp çizilen, ama bir türlü çözüme kavuşturulamayan “yatırım teşvikleri”nde İzmir’e yapılan haksızlığın giderileceği yolunda alınan sözler geliyor.

        İzmir’in 40 km. ötesindeki Manisa’ya yatırım yapan sanayici, vergi, enerji ve istihdamda devlete daha az pay öderken, İzmir’e yatırım yapacak sanayici “tam tarife”ye tabi tutulup, daha baştan kaybetmiş durumuna düşüyor. Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün “Hazırlıklarını sürdürdüğümüz yeni teşvik sistemiyle İzmir ile Manisa arasındaki konu da çözülecek” demiş.

        Kusura bakmasınlar ama, ben bu cümleden, hatta öncesinde ve sonrasında sarfedilen sözlerden, İzmirliler’in istediği, yani “Manisa gibi üçüncü bölgeye alınma”, daha az SGK primi, daha az vergi, daha ucuz enerji kullanım hakkı verileceği sonucunu çıkaramıyorum.

        Yılbaşında açıklanacak yeni “teşvik sisteminde” Manisa aleyhine bir durumun söz konusu olup “durum eşitlemesi” yapılacağı endişesini taşıyorum.

        Biri gitti, daha beteri geldi...

        Burada şunu samimiyetle belirtmeliyim ki; bu tahminde en çok istediğim de, açıklanacak yeni sistemin beni yanıltmış olması, İzmir’in istediğini almış olmasıdır.

        Hatırladığım kadarıyla bu “teşvik sistemi” iki kez değişti. Birincisine olan itirazlar giderileceği yerde, ikincisi daha beteri geldi.

        Ege Bölgesi’ni il, ilçe ve belde yapısı itibariyle çok iyi tanıdığımdan, zaman zaman uygulamadaki çarpıklıkları ben de dile getirirken, haksızlığı bizzat yaşayan insanların “teşvikleri ilçeler bazında verin” gibi mantıklı önerilerine de yer verdim.

        Ama, tüm yetkileri Ankara’ya çekme, “merkezden yönetim”e duyuramadım.

        Oysa, Manisa’nın en gelişmiş ilçeleri Salihli ve Turgutlu’yu, konum itibariyle “dağ ilçeleri” Demirci, Selendi ve Gördes’le bir tutan bir sistemin değiştirilmesini istemek kadar doğal bir istek olamaz.

        Türkiye’nin en yetkin, en deneyimli sanayici örgütlerinden birisi olan EBSO’nun yöneticilerinin, Ankara’ya gitmeden basın aracılığıyla kamuoyu ile de paylaşabilecekleri bir “teşfik sistemi önerisi” içeren bir dosya ile gitmiş olmalarını da beklerdim.

        Sarayköy Başkanı istifa etmeli...

        Denizli’nin Sarayköy Belediyesi’nde yaşananları her halde basından takip etmişsinizdir. Etmeyenler için kısaca hatırlatayım; ilçenin fedakar yerel muhabiri, sevgili dost İbrahim Akkaya’nın haberine göre; Başkan Orhan Karaköse‘nin eşi Hayal Hanım, bayan Zabıta Amiri Nazan Taşçı‘nın odasına gidip, görev yerleri değiştirilen iki kişinin tekrar zabıta bünyesine alınmasını istemiş. Amirin “ben o arkadaşlarla birlikte çalışmak istemiyorum” açıklaması üzerine de tartışma çıkarmış.

        Olaydan sonra Amir Taşçı, yıllık izne ayrılırken, bana göre “en vahim açıklama” da Belediye Başkanı Orhan Karaköse‘den gelmiş;

        “Aralarında ufak bir tartışma yaşanmış. Biz işimizin başındayız, yol yapıyoruz, çalışıyoruz. Bunlar ufak şeyler...“

        Aslında Başkan, bunlar büyük şeyler... Eşinizin bir belediye bürokratının odasına girip “bu kişilerle birlikte çalışacaksın” cesaret ve cüretini göstermiş olması, “yönetim ahlakı” açısından büyük bir olay.

        Ben olsam, seçimde çeşitli vaatlerle halktan oy almış bir kişi olarak “halkın oylarının iadesi anlamında” halktan özür diler, derhal istifa eder ve normal aile yaşamıma dönerdim. Eğer Sarayköylüler size “belediyeyi eşi ile birlikte yönetecek” diye oy vermiş ve bunu baştan kabullenmişse, söyleyecek sözüm yok.

        Eşinizle birlikte güle oynaya “başkanlık” yapın.

        Diğer Yazılar