Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yaz tüm şiddetiyle geldi... Radyolarda televizyonlarda sık sık anonslar yapılıyor; Ege’de şiddetini artıran sıcaklar, orman yangını tehlikesini de beraberinde getiriyor... Lütfen dikkat!... Sadece, zaten duyarlı olan vatandaşların ilgisini çeken bu duyurular, maalesef, aramızda çokça bulunan mağandaların, sözde vatandaşların, duygudanduyarlılıktan nasibini almamışların hiç ilgisini çekmeyecek, duysalar bile bir kulaklarından girip bir kulaklarından çıkacak ve otomobil pencerelerinden savrulan yanık sigara izmaritleri, orman içlerinde yakılan mangal ateşleri, bir de ezeli derdimiz olan anız yakmalar yine ciğerimizi yakmaya devam edecek.

        Çaresizlik içindeki dileğimiz, bu yıl daha az orman yangını... Nitekim Kemalpaşa’da bir basın toplantısı düzenleyen Orman Bölge Müdürü İbrahim Aydın, şu anda yaşadığımız iklim koşullarının yangını kaçınılmaz hale getirdiğine dikkat çekerek; · Her türlü dumanı, vatandaşımız ücretsiz “Alo 177 Yangın İhbar Hattı”na bildirsin. · Orman kenarlarındaki yollardan geçerken, araçtan dışarıya Hiçbir şekilde çöp ve sigara atılmasın. · Sadece izin verilen yerlerde piknik yapılsın. · Yazlık konaklama yerlerinin etrafındaki yanıcı maddeler temizlensin. Müdür Aydın, bunlara ek olarak; yangın müdahale ekiplerinin riskli bölgelerde 24 saat hazır bekletildiğini, hedeflerinin ilk 15 dakika içinde yangına müdahale etmek olduğunu, geç kalmanın da felaket anlamına geleceğini söylemiş.

        İlk müdahalenin önemi...

        Yangında ilk müdahalenin ne kadar önemli olduğu gerçeğine bir çok kez tanık olmuş birisi olarak; · Yoldan geçmekte olan veya çevresindeki yangını fark eden vatandaşın gördüğü başlangıç halindeki ateşi “Alo 177”ye bildirme görevinin yanında, emniyetli bir şekilde durup, kendi olanaklarıyla yangına müdahalesinin önemini hatırlatmak isterim. · Alo 177 hat görevlilerinin, ihbarda bulunan vatandaşı “kabir sualleri” ile bunaltmamasını, ilk müdahalede çok önemli olan saniyeleri boşa harcamamasını, asılsız da çıkabilecek ihbarlar sonrasında asla yılgınlığa düşmemesini, her ihbarın ardından anında harekete geçilmesinin gerekliliğini de belirtmek isterim. · Geçen yıl uygulanan ve “ilk müdahale” konusunda bir hayli başarı sağlayan “devriye helikopter” sisteminin bu yıl da uygulanmasını şiddetle öneririm. Bir de, yüzde 90’ından fazlası insan kaynaklı yangınlarla tüketme yolunda hızla ilerlerken, kalan orman alanlarının da, bazı vatandaş müsveddeleri tarafından “çöplük-moloz dökülecek alan” olarak görülmesi de bir başka yaramız.

        Sözde vatandaşların küstahlığı...

        Elindeki, önündeki, evindeki, otomobilindeki pisliği sadece kendisinden uzaklaştırma kültürü (ne kadar kültürse) ile yetişmiş, insan bolluğunda belediye zabıtalarına da önemli görevler düştüğünü hatırlatmalıyım. EVKA 3’te, yerleşim alanlarının bittiği bir noktada yaşadığımız için, bu tür uyduruk vatandaşların icraatlarıyla sık sık karşılaşıyoruz, sık sık da başımızı derde sokma riskine giriyoruz. Çünkü; “suçüstü” yaptığımız o türlerin ilk cevabı “sana ne...” oluyor. Al başına derdi... Geçen gün KemalpaşaArmutlu arasında gidiyorum, önde seyreden bir halı yıkama fabrikasına ait minibüsten, bir ayran peti, arkasından sandviç ambalajları atıldı. Uyarı amacıyla korna çalıp, selektör yapınca, bu kez ikinci ayran peti ve sandviç ambalajı da “madem öyle...” dercesine yola savruldu. Uyarıyı biraz daha sürdürsem, ileride yolumu kesecekleri kesin... Arka camda yazılı telefonu aradım ve çıkan bayana durumu anlattım ve patronlarına selamlarımı iletmesini söyledim. Görevli özür dileyip, ileteceğini söyledi ama, bu sadece bir örnek... Vatandaş kalitesi o kadar bozuk ve o kadar süratle bozulmaya devam ediyor ki... Aralarında duyarlı vatandaş olarak kalabilmek bile zor.

        Diğer Yazılar