Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Şimdi aldı mı bizleri bir telaş!... 7 yılını tamamlayıp, görevini 12 Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’a devretmeye hazırlanan Abdullah Gül’ün bundan sonraki yaşamı, bundan sonraki “iş”i siyasetin neresinde olacak? “Partim AKP’ye dönüyorum” dediğine göre...

        Ancak sonrası, “dönüyorum” kadar kolay görünmüyor.

        Bol Gül”lü günler yaşadığımız şu günlerde ben de “Gül’lü bir anı”mı sizlerle paylaşayım.

        Biliyorsunuzdur; Abdullah Gül ile “Kayserililik”ten hemşeriyiz.

        Hemşeri dernekleri de, gurbeti yurt tutmuşların doğduğu topraklara özlemini giderdiği yerlerdir. İzmir’de de üyeleri arasında yer aldığım bir Ege Bölgesi Kayserililer Derneği vardır.

        Sevgili hemşerilerim Mali Müşavir Mehmet Uçak, İşadamı Halim Bezircilioğlu, İşadamı Ömer Baran, Av. Gökhan Karateke gibi bazı arkadaşların ısrarı ile 2010 yılında derneği yönetim kurulu üyeleri arasında yer aldım.

        İsimler onaylandı...

        Karşıyakalı Dr.Yüksel Gemalmaz’ın da aralarında bulunduğu bir grup, “Randevu alıp, hemşerimiz Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ü bir makamında ziyaret edelim” teklifi getirdi.

        Sonuçta, Yüksel Hanım’ın yakın akrabası olan Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Abdullah Satoğlu 2011’in bir sonbahar günü için randevu alınmış.

        Mehmet Uçak, “İsimler bildirildi, her şey tamam. Gidiyoruz...” dedi.

        Şöyle bir düşündüm; Abdullah Gül ile ilgili kendi içimde bir sürü olumsuz notum var. Ziyaretine gittiğim zaman, içimden gelerek “Sayın Cumhurbaşkanım” diyemeyeceğim... Bunu şartların zorlaması ile de yapamayacağım...

        Arkadaşlar; kusura bakmayın, ben gelmiyorum” dedim.

        Nedenini onlarla da açık yüreklilikle paylaştım, büyük olgunlukla karşıladılar ve bensiz gittiler.

        Dönüşte, yaklaşık 45 dakika süren ziyaret izlenimlerini büyük mutlulukla anlattılar.

        ................................

        Her ne kadar, son yıllarda yıldızı parlayan yorumcularımızdan Hüseyin Yayman ve Abdülkadir Selvi gibi “bilgi ve görgü ile beslenmiş” olmasa da, ufak-tefek birikimler bizde de var...

        Yukarıda verdiğim ziyaret yılını teyit ettirmek üzere Salı akşamı, işini İstanbul’a taşıyan sevgili Mehmet Uçak’ı aradım. Kendisi Abdullah Gül’e çok yakın İstanbullu hemşerilerimizin de de bulunduğu bir toplantıdaymış. Oradaki yaygın inanışın, hatta bilginin, “Gül’ün yeni bir siyasi oluşum içine gereceği” şeklinde olduğunu söyledi.

        Hiç “birinci adam” olmadı..

        Abdullah Gül’e yakın hemşerilerimin tahminlerine doğrudan katılmam mümkün değil.

        Çünkü;

        Abdullah Gül, bu güne kadar hiç “birinci adam” olmamıştır. Uyumlu kişiliği, ile hep “birinci adam”lar tarafından kendisine biçilen görevleri iyi niyetle yerine getirmeye çalışmıştır. Bazan Cumhurbaşkanı sıfatıyla dile getirdiği fikirleri, “birinci adam” tarafından sert şekilde geri çevrilse de, “ipleri gerici” açıklamalardan kaçınmıştır.

        Bundan önceki başbakanlığı, başbakan yardımcılığı ve dışişleri bakanlığı “birinci adam”ın icazeti ile olmuştur. Nitekim, kendisini cumhurbaşkanlığına taşıyan güç de o güçtür.

        Bu arada saf kan Rus komşumuz Yelena Hanım, Erdoğan-Gül ilişkisini, Rusya Devlet Başkanı Putin ile Başbakan Medvedev ilişkisine benzetmektedir.

        Abdullah Gül, “döneceğim” dediği partisinde, “birinci adam”ın kendisine biçtiği rolü oynamak durumundadır. Yeni rolünü beğenmezse, “yavaş atın tekmesi”ni dener mi, bilemem... Ya da “ağır vefa duygusu” içinde, bir çok şeyi içine gömüp “buraya kadar” der mi?... Siyaset virüsü bulaşmış, alkış sesine alışmış birisinin “köşesine çekileceği”ni zannetmiyorum. Kesinlikle “devam” diyecektir ama, nerede, nasıl?..

        Bir çok faktörü üst üste koyarsak, üzerine bir de “7 yılda 7 kez karşı karşıya gelmemiş hanımlar faktörü”nü eklersek, Gül’e, parti içinde “gönlüne göre bir iş” bulmak oldukça zor görünüyor.

        Acaba, Kayserili hemşerilerimin öngörülerini deneme cesaretini gösterebilir mi?

        Birinci raund, bu ayın sonuna doğru yapılacak AKP Kongresidir...

        Belki de Gül için karar anıdır...

        Diğer Yazılar