Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sağlık Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi’nin yönetim kadrosu, İzmir Valisi Mustafa Toprak’a, kendi gözlerinin, kendi objektiflerinin gördüklerinden derledikleri bir “sağlık raporu” sunmuş.

        Bu sıradan bir rapor değil, çünkü hepsi belgeli, hepsi fotoğraflı...

        Ortaya konan gerçekler; Türkiye’nin her kademe yönetiminde söz ve iddia sahibi için, “Türkiye’yi uçuruyoruz algısı mimarları” için ahlayabilirlerse tam bir utanç belgesi...

        Fransızlar’ın çok beğendiğim, zaman zaman da kullandığım bir sözünün tam da yeridir:

        Tavus kuşuna haddini bildiren ayaklarıdır...”

        Hemen açalım:

        Bilirsiniz tavus kuşunun özellikle erkeği çok güzel bir hayvandır. Özellikle kanatlarını tam açtığı zaman ortaya çıkan rengarenk manzara, tanık olanları hayran bırakacak kadar güzeldir. Ancak hayvanın ayakları, vücudunun güzellikleriyle uyuşmayacak kadar çirkindir. Büyük park ve bahçelerin bu özel hayvanı, tüm ihtişamıyla kanatlarını kuyruğunu açıp salına salına dolaşırken, gözleri ayağına takıldığı zaman morali bozulur, muhteşem yelpazesini hemen indirirmiş.

        İşte ayaklarınız!...

        Sağlık Muhabirleri Derneği Başkanı Erkan Doğan’ın “vicdani sorumluluğumuz” diyerek bizzat tanık oldukları manzaraları içeren rapor da, bilen gören, gerçek erdem sahibi olanlar için tam da “ayaklarına baktıracak” cinsten:

        İzmir’de 25’i özel, 32’si kamu ve üniversite olmak üzere 57 hastane bulunmaktadır. Sağlığa ulaşımın kolay olduğu kentte, kamu sağlık yatırımları istenilen düzeyde değildir. Aile Hekimliği Sistemi, iyi işliyor gibi görünse de, sağlık personeli açısından büyük sıkıntılar içermektedir.

        Sağlık çalışanlarının hak kayıplarının çok fazla olması, İzmir’deki bir çok devlet hastanesinde hekim dışı sağlık çalışanlarının ek ödeneklerinde yaşanan sıkıntı, fedakarca çalışan sağlık personelinin motivasyonunu düşürmekte, bu olumsuzluk sağlık hizmetine de yansımaktadır.

        Tepecik’teki Ege Doğumevi Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hamile kadınlar ve diğer hastalar, poliklinik randevusunu beklerken uzun kuyruklar oluşmakta, bir ameliyathanede iki sezaryen birden yapılmaktadır.

        Hamile kadınlar, doğum öncesinde doğumun onuruna yakışmayan ortam ve şartlarda bekletilmektedirler. Bazı servislerde aynı yatakta iki hamile oturmaktadır.

        Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde aynı odada 6 hasta tedavi görmektedir. Hasta yakınlarıyla birlikte odadaki insan sayısı 20’ye yaklaşmaktadır.

        Aynı hastanede erişkin kanser hastalarına sadece bir onkoloji uzmanı bakmakta, yardımcı sağlık personeli yetersizliği yaşanmaktadır. Bazı aileler odalarının ve tuvaletlerinin temizliğini kendileri yapmaktadır.

        Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi’nde çok dar fiziki alanlarda hizmet verilmektedir. Onkoloji Servisi’nde yardımcı sağlık personeli yetersizliği yaşanmaktadır. Yeterli sayıda yardımcı personel bulunmamaktadır.

        Bayraklı Hastanesi temeli ruhsatsız...

        Özel idare mallarına el konulmasını eleştirenler karşısında aslan kesilen Vali’nin, sağlık muhabirlerinin samimi raporunu okuyunca uysallaştığını, ilgili fotoğraflardan gözlemlerken, “iyileştirmeye devam edeceğiz” sözünün yanında bir gerçeği de öğrenme fırsatı buluyoruz.

        Hani şu yerel seçimler öncesi Bayraklı’da temeli atılan, 2050 yataklı hastane inşaatına aradan geçen 5 aya rağmen neden başlanmamış olmasının sebebini...

        Bayraklı’daki hastanenin temeli atıldı ama projesi, revizyonu, ruhsatlarının alınması belli bir zaman alıyor. Müteahhit şantiye kurup yakın zamanda inşaata başlayacak” diyen Vali “Hükümetin temelinin ruhsatsız olduğunu” da itiraf etmiş oluyor. Aynı cümleler içinde kentin güneyinde de bir dev bir hastane yapılacağının “müjde”sini veriyor.

        Bu temelin de, önümüzdeki genel seçimler öncesi atılacağı kesin gibi. Dileriz, birincisinde olduğu gibi temeli attıktan sonra ortadan kaybolup, insanlarından arzuladıkları oranda oy alamadıkları kente yeni bir “ceza” kesme alışkanlığını sergileyip, Vali Bey’i de “yeni itiraflar”, yeni “ayaklarına bakma” durumuna sokmazlar...

        Diğer Yazılar