Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        AKP’de Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanlığına taşıdıktan sonra yaşanan değişimler dikkatinizi çekiyordur her halde. AKP’nin yeni Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu ile başlayan “yumuşama, halkın kendilerinden olmayanlarını da dikkate alma, muhalefet partilerine mensup insanların da bu ülkenin bir parçası ve hissedarı olduklarını gerçeğini kabul etme” durumu tüm ülkeye dalga dalga yayılıyor.

        Davutoğlu’nun, muhalefet partisi genel başkanları ile şimdilik “kutlama” düzeyinde başlayan olgunluk, adam yerine koyma, bu ülkenin bir parçası sayma girişimleri ile başlayan “yumuşama, sadede gelme, aklı, mantığı, insan haklarını, hemşeriliği var sayma” dönemi başladı.

        Demek birilerinin 12 yıllık kesintisiz iktidardan sonra hiç de gerçekçi olmayan bir slogan olarak ortaya koyduğu “Yeni Türkiye” harekatı, meğer “Yeni AKP”den başka bir şey değilmiş.

        “Bahar havası” İzmir’e ulaştı...

        Nitekim, aynı dalga İzmir’e kadar ulaştı... Konak Belediyesi’nde el konulan özel idare mallarının daha fazla değere elden çıkarılması hükümet kanadı tarafından istenen “imar değişikliği” CHP ve AKP’lilerin ortak oylarıyla reddedildi.

        12 yıldır benzerine rastlamadığımız olay, İzmir basını tarafından da hayretle karşılanmakla birlikte, hak ettiği alkışı da aldı. Hemen ardından da AKP İl Başkanı Bülent Delican’ın “akla, mantığa ve hemşeriliğe, ülke doğrularına, milli bayramların bir ülke insanını bir arada tutan en önemli yapıştırıcılardan biri olduğu”nu anlaması, içinden gelenleri “özgürce” dile getirmesi geldi;

        İzmir’in kurtuluşu olan 9 Eylül’ü CHP’lilerle ve tüm partilerle kol kola kutlayacağız. Biz dini ve milli bayramlarda tek yumruk olmuş milletiz. Neyi paylaşamıyoruz...”

        Bu sözlerin gerçekten, sadece 10-15 gün öncesine kadar, İzmir’e Ankara’dan yapılan her haksızlığı, her cezalandırmayı, kayıtsız şartsız savunma durumunda izlediğimiz Delican ve arkadaşlarının, bu “Büyük değişim”i karşısında, kendinize iğne mi batırırsınız, bir yerlerinize çimdik mi atarsınız bilemem.

        Darısı Vali Toprak’ın değişiminin başına...

        Anlaşılıyor ki; doya doya kutlamaya hasret kaldığımız milli bayramlarımızı içimize sindire sindire kutlayabileceğiz, bu bayramları kanları ve canları pahasına bizlere hediye eden vefakar, cefakar, fedakar, bir o kadar da vatansever, yetkin büyüklerimizi özgürce anabileceğiz.

        Ne olmuştu da böyle olmuştu?

        Gerçekten de biz, geride bıraktığımız 12 yıl içinde neyi paylaşamamıştık?

        Dedelerimizin kanı ile canı ile kazandıkları zaferlerin, kurdukları çağdaş düzenin yıl dönümlerini bunca yıl hep birlikte yan-yana, gönül-gönüle, doyasıya kutlarken, son yıllarda ne olmuştu da bir bölümümüz adeta “korsan bayram kutlaması” yapar hale getirilmiştik.

        Ne olmuştu da polis, “buradan yürümeyeceksiniz, buradan geçmeyeceksiniz, Atatürk Anıtı’na izinsiz çelenk koymayacaksınız” demeye başlamıştı.

        Ne olmuştu da iş “Ankara’da biz bayram töreni yapıyoruz, vatandaşın her ilde, ilçede, mahallede bayram kutlamasına gerek yok”a kadar vardırılmıştı.

        Ne olmuştu da, vaktiyle hangi partiden olduğunu bile bilmediğimiz gibi merak da etmediğimiz komşumuzla siyasi görüş farklılığı yüzünden birbirimizin yüzüne bile bakmaz hale gelmiştik.

        Acaba, “Yeni AKP” ile normalleşme sürecine giriyoruz?

        Artık, “geçmişle hesaplaşma sevdası”nı, bazılarının “muratlarına ermiş olma” durumunu da göz önüne alarak, artık geleceği şekillendirme yolunda adımlar atabilir, ihmal ettiğimiz akla, bilime, yüksek teknolojiye, evrensel değerlere, hepsinden önemlisi ulusal birliğimize, gerçek kardeşliğe dönebiliriz.

        “Yeni İktidar Partisi – Yeni AKP” ülkemize ve milletimize hayırlı olsun...

        Diğer Yazılar