Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Narlıdere’deki başarılı “kentsel dönüşüm” çalışmalarını izin öncesi yazmış, Belediye Başkanı Abdül Batur’u da “kentsel dönüşümün kralı” ilan etmiştim. Yazının hemen arkasından “her şey güzel de, bu çirkinlikler ne olacak?” cinsinden fotoğraflı bir mail mesajı aldım.

        Nitekim bundan iki yıl kadar önce de Narlıdere’deki belediyecilik çalışmalarını öven bir yazı yazmış, o zaman da bir apartman katının penceresinden çekildiği anlaşılan bir “çirkinlik fotoğrafı”nı bilgisayarımda bulmuştum.

        Son mesajı gönderenler, Narlıdere Çelebi Sokak sakinleri... Ekledikleri fotoğraf da, insana “belediyecilik buysa...” dedirtecek cinsten bir görüntü...

        Modern apartmanların çevrelediği bir alanda, hurda yığınları ve yük indiren ve boşaltan kamyonetler...

        İnsansız kent dönüşümü olmaz...

        Çelebi Sokak’ta oturanlar, konuya Narlıdere’deki şehircilik anlayışından giriyor ve kibarca eleştirilerini sıralıyor;

        Narlıdere, kentsel dönüşüm nedeniyle hızla kabuk değiştirdi. Eski evlerin yerine inşa edilen modern yapılarıyla gözde ilçelerimizden biri oldu. Kentsel dönüşüm elbette gerekli ama, insan faktörünü göz ardı etmemek gerek. Çok katlı binaları dikerken, sosyal aktivite alanlarını da oluşturmak gerek. Çocukları, gençleri, emeklileri de düşünmek gerek.

        Narlıdere’de çocukların ve gençlerin spor yapacakları alanlar yok denecek kadar az. Özellikle mini futbol sahası hiç yok. Çocuklar, Ahmet Piriştina Meydanı’nın beton zemininde, ya da sokak aralarında top oynuyorlar.

        Emeklilerin ve yaşlıların oturup sohbet edecekleri çay bahçeleri düşünülmüyor.

        Mühendis kökenli, kıdemli Belediye Başkan Abdül Batur ve arkadaşları, yeni kent planlamaları sırasında, okuyucularımın belirttiği kentli gereksinimlerini düşünmediklerini, en azından bu tür sosyal etkinlik alanları için yer ayırmadıklarını zannetmiyorum.

        Ancak; aralıklarla iki kez benimle de paylaşılan, “mahalle ortasındaki hurda deposu”, bırakın modern şehirciliği, sıradan bir kent için bile hoş görülebilecek cinsten değil.

        Al sana modern şehircilik...

        Çelebi Sokak sakinlerinin “en önemli konu” olarak adeta “al sana modern şehircilik” dercesine gözümüze soktuğu çirkinlik görüntüsünü, bu köşeyi kirletmemesi düşüncesi ile vermiyorum.

        Ancak, aşağıdaki hemşeri sitemleri, şehircilikte iddialı bir belediye yönetimi açısından yenilir yutulur, “ama...” diyerek mazeret “beyan edip” üzerine yatılacak cinsten değil:

        Narlıdere tam bir hurdacılar sitesine dönüşmüş durumdadır. Ahmet Haşim Sokak ile Çelebi sokağın kesiştiği bölge hurdacılar sitesine dönmüş durumdadır. Etrafa yayılan koku ve sinekten bunaldık. Kamyon ve kamyonetlerin biri gidip öteki geliyor. Gece gündüz yaşanan görüntü ve gürültü kirliliğinin yanında, yakılan bakır kabloların etrafa yaydığı zifiri duman çevrede yaşayanların isyanına neden olmaktadır. Duman nedeniyle kapı pencere kapatarak evde oturmak zorunda kalmaktayız.

        Elbette hurdacılar da ekmek parası için çabalamaktadırlar. Kesinlikle küçümsemiyoruz. Bizim isteğimiz diğer esnaf gibi, kentin dışında oluşturulacak bir sitede toplanmasıdır...

        Bakalım; Narlıdere’nin “kentsel dönüşüm kralı” Belediye Başkanı Abdül Batur ve arkadaşları, Çelebi Sokak sakinlerine “bir çelebilik yapıp” da, mahalle ortasındaki çirkinlik abidesini en kısa sürede kaldıracak mı?

        Görüldüğü gibi; bir ay içinde bu köşede yanınlanan iki Narlıdere yazısında, belediye yönetimine bir övgü, bir de eleştiri yer aldı. Bu köşenin özelliğidir: Hiçbir komplekse kapılmadan her olumlu icraatı alkışlamak, olumsuzlukları eleştiri hakkını da sonuna kadar kullanmak...

        Diğer Yazılar