Hayat verilmesi gereken bir çağrı: 'Kürkünü çıkar vicdanını giy'
YERYÜZÜ melekleri Özge Özder, Aslı Tandoğan ve Ayça Varlıer tarafından kurulan, sessiz dostlarımız hayvanların sesi olan Bana Göz Kulak Ol Derneği (BGKO), şubat ayında çok önemli bir farkındalık kampanyası başlattı. Adı ‘Kürkünü çıkar, vicdanını giy’. Daha güzel bir dünya umuduyla bu üçlü, yanlarına sanatçı dostları Alican Yücesoy, Bennu Yıldırımlar, Kenan Ece, Levent Üzümcü, Mert Fırat, Özgün Uğurlu, Özgür Çevik, Serkan Altunorak ve Şebnem Bozoklu’yu da alarak kürk hayvanlarının maruz kaldıkları işkencelere dikkat çeken bir spot film çektiler. “Sadece kürkleri uğruna her yıl milyonlarca hayvanın sopayla dövülerek, kaynar suya atılarak, elektrik verilerek ve canlıyken derileri yüzülerek katledildiğini biliyor muydun? Sahte kürk adı altında ucuza satılan giysi, aksesuvar ve süs eşyalarının sokaklardan toplanan, evlerden çalınan kedi ve köpeklerin kürkü olduğunu biliyor muydun? Tek bir kürk manto için ortalama 60 hayvanın canlı canlı derisinin yüzüldüğünü biliyor muydun?” diye sordukları bu videoyu izlerken kalbimin nasıl acıdığını anlatamam. “Artık biliyorsun ve bildiklerinden sorumlusun. Şimdi tekrar düşün ve bu zulme ortak olma. Angora ve kaz tüyü de dahil olmak üzere kürk ve hayvan tüyü içeren hiçbir ürünü satın alma. Sana en çok yakışacak olan vicdanındır. Kürkünü çıkar, vicdanını giy” dedikleri yerdeyse içim umutla doldu. Son zamanlarda duyduğum en güzel çağrı oldu. Youtube’da var, izleyin ve izlettirin, kulak vermekle kalmayın, hayat verin bu çağrıya!
‘UMARIM MODA SEKTÖRÜ DE BİZE EL VERİR’
Spot filmin ardından, yine bu kampanya dahilinde, Alican Yücesoy, Aslı Enver, Aslı Tandoğan, Ayça Varlıer, Bennu Yıldırımlar, Begüm Birgören, Berrak Tüzünataç, Birce Akalay, Birkan Sokullu, Bülent Şakrak, Ceyda Düvenci, Emre Karayel, Hasibe Eren, Kenan Ece, Lale Cangal, Levent Üzümcü, Melis Birkan, Murat Han, Özge Özder, Özge Özpirinçci, Özgün Uğurlu, Özgür Çevik, Pamela, Sarp Levendoğlu, Serkan Altunorak, Selin Şekerci, Selma Ergeç ve Sevinç Erbulak, kucaklarında dünya tatlısı tavşanlarla fotoğraf sanatçısı Ümit Karalar’ın objektifinin karşısına geçti. Bu fotoğraflardan oluşan kasımda açılacak serginin tanıtım kokteylinde Özge Özder’le ayaküstü sohbet etim. Kampanyaya emek ve destek veren herkese teşekkür ederek girdi söze ve ekledi: “Hareketimizin adı ‘Kürkünü çıkar, vicdanını giy’. Birilerinin bunu yüksek sesle söylemesi şart çünkü sadece söylediklerimizden değil, sustuklarımızdan da sorumlu olduğumuz, insanoğlunun evrene ve yaşam denen kutsal döngüye karşı haddini büyük ölçüde aştığı bir çağda yaşıyoruz. İleride Stella McCartney gibi tasarımlarında asla hayvanlara dair bir şey kullanmadığını yüreklilikle açıklayacak tasarımcılarla, markalarla yan yana durmak en büyük dileğimiz. Ben bu tip marka ve tasarımcıların tanıtımlarında hiçbir kazanç elde etmeden yer alacağımı açık yüreklilikle söylüyorum. Umarım moda sektörü de yavaş yavaş bize el verir, aynı dünyaya umut besler, iyilikten yana olur.“
‘DOSTUN DERİSİNDEN KIYAFET OLUR MU?’
Özge’nin ardından kampanyanın bir parçası olan; her birini duyarlı kalplerinden, hassas ruhlarından, sapasağlam vicdanlarından öpmek istediğim sanatçıların birkaçıyla da konuştum. Bennu Yıldırımlar, “Bazen öğrendiklerimiz bizi mutlu etmez. Doğruluğu kanıtlanmış bilgileri paylaşmak, yapılan yanlışların önüne geçmek açısından çok önemli. Doğanın bir parçası olduğumuzu unutmadan, vicdan sahibi, empati yeteneği yüksek insanların yetiştiğini görmek güven duygusu verir topluma. Bu projeyle bildiklerimizi aktarmak istedik, çünkü öğrendiklerimiz bizi rahatsız etmişti, paylaşmalıydık” dedi. Melis Birkan, “Bütün canlılar eşittir! Hiçbir canlı diğerininkinin kürkünü, derisini giyme hakkına sahip değildir! Kendimizi üstün sayabilmemiz için bilinçli olmak, her canlının yaşam hakkına saygı duymayı bilmek, öğrenmek ve öğretmek zorundayız!” diye dile getirdi duygularını. Sevinç Erbulak, “Bu şahane projede ben de vardım çünkü insanım. Duygularımı, düşüncelerimi, arzularımı konuşarak anlatabiliyorum. Dostum olan hayvanlar bunu yapamıyor ve söylemek istedikleri çok şey var. Eğer hâlâ bir kürkün varsa çıkar onu, onun yerine vicdanını giy; çok daha güzel ısınacaksın. İnsan dostunun derisinden kendine kıyafet yapar mı? Saçmalama! Ve buna son verilmesine destek ver arkadaşım” diye konuştu. Levent Üzümcü ise, “Vicdan Türkiye’de temel bir problem. Bir yaşam biçimi olmaya başladı ve vicdansızlığın bir yaşam biçimi olduğu toplumların sonu hayırlı değildir. Ne mutlu ki toplumun içindeki vicdanlı insanlar hiç susmuyor, vicdansızların yüzüne vicdansızlıklarını haykırıyor. Aile içi eğitim okuldaki eğitimden çok daha önemli. Vicdanlı insanlar yetiştirmeliyiz” diyerek son noktayı koydu. Şimdi sizi vicdanınızla, size en çok yakışacak olanla baş başa bırakıyorum. Eğer hâlâ sağlamsa, o ne yapacağını bilir!
