Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sanat dünyasında görülen, son yılların en cömert bağışı Lauder ailesi’nden geldi. 81 adet, kübizmin baş tacı eserler New York’ta bir malikâneden çıktı ve dünyanın en büyük müzelerinden MET’teki yerini aldı.

        İstanbul’da bir duvar yazısıdır ve şahane bir kombinasyondur: “10 numara kübistim bacım!” New York’taki Metropolitan Müzesi’ne giderken aklımdaki cümle bu. Büyük bir sergi açılışı var, konumuz kübizm. Müzenin önü her günkü olağan kalabalığında, girişte çanta kontrolünü sabırla beklerseniz, içeride Mısır tapınaklarına gitmiş gibi poz verebilirsiniz, elbette Japonlardan fırsat bulursanız! (Bu arada yolu buraya düşeceklere bir not, müzeye girerken müze giriş parasını bayılmak yerine ufak bir bağışta da bulunursanız yeterli olacak.) MET’in şaşaayla duyurduğu serginin özel gösterimine New York’un ne kadar zengini varsa gelmiş, soruları hazır, serginin küratörlerini bombardımana tutuyorlar: “Sanatçı bu eserinde Freud’a mı yoksa Einstein’a mı bir gönderme yapıyor?”

        81 ESER MET’İN BAŞKÖŞESİNDE

        Hikâyenin başına dönelim. Kozmetik markası Estêe Lauder’in onursal başkanı Leonard Lauder, 40 yıl boyunca başka hiçbir akıma kapılmadan sadece kübist eserler biriktirdi. Evinin girişine, piyanonun yanına, üçlü deri koltuklarının tepesine, berjer koltuklarının yamacına astığı eserler Pablo Picasso’nun “Koltuktaki Kadın”ı, Georges Braque’ın “L’Estaque’taki Ağaçlar”ı, Juan Gris’in “Sanatçının Annesinin Portresi”, Fernand Léger’in “Kompozisyon”u gibi paha biçilmez eserlerdi. Ve bir gün herhalde sadece kendisinin veya mâlikanelerine gelen kıymetli misafirlerinin bunlara bakmasından yoruldu ve servetinin yüzde 14’üne denk gelen bu koleksiyonu MET’e bağışlamaya karar verdi.

        DÜNYANIN EN ZENGİN 155 İNCİ İNSANI

        MET’in CEO’su Thomas Campbell, bu bağışın herhangi bir müze müdürünün hayallerini süslediğini söylerken, 2013’ten bu yana bu koleksiyona layık olmak için çalıştıklarını anlatıyor. Campbell, modern sanatlar üzerinde yürütülecek çalışmalar için 22 milyon doları bulan bir bağış toplandığını da ifade ediyor. Tüm bu bağışlar hakikaten baş döndürücü! MET’e, New York’lulara ve başta kübistler olmak üzere tüm sanatseverlere bu cömert jesti yapan kişi 81 yaşındaki sanat baronu Leonard A. Lauder, kozmetik ürünleriyle meşhur Estée Lauder’in kurucusu Estée Lauder’in iki oğlundan biri. Leonard Lauder, 8.1 milyar dolarlık servetiyle, Forbes’un “Dünyanın En Zenginleri” listesinde 155’inci sırada. ABD’nin ise en zengin 59’uncu insanı. Cömert bir sanatsever olan Lauder, 1984’te yine aynı müzeye, MET’e Amerikan Sanat Posterleri koleksiyonunu hediye ederek adını duyurmuştu. 1990’lı yıllardan itibaren, başkanlığını da yürüttüğü Whitney Amerikan Resim Müzesi’ne bağışladığı yüzlerce resim ve posterlik koleksiyonlarıyla gündeme geldi. 2008 yılında halen “onursal başkanlığını” yürüttüğü Whitney’ye 138 milyon dolarlık bir çek yazdı. Bu son bağışın değeri için biçilen değerse 1.1 milyar dolar. Bu rakam Lauder’in 8.1 milyar dolarlık şahsi servetinin yüzde 14’üne tekabül ediyor. Ama bu konu hakkında demeç vermeyi tercih etmiyor. Tek söylediği, “Bu New York’ta çalışıp yaşayan ve dünyanın dört bir yanında sanat merkezlerimizi ziyarete gelen insanlara bir hediye. Sanat, New York’un kültürel, eğitsel ve ekonomik canlılığının yapı taşlarından biri.”

        Hepsini 37 yılda topladı

        Bağış paketinden kübizm akımının dört büyük ressamı Georges Braque (Fransız, 1882– 1963), Juan Gris (İspanyol, 1887– 1927), Fernand Léger (Fransız, 1881–1955) ve Pablo Picasso’ya (İspanyol, 1881–1973) ait ikon ve şaheserler çıktı! Leonard Lauder, “en iyiler” olarak kabul edilen 81 eseri 37 yılda topladı. Sanat tarihçisi ve 26 yıllık danışmanı Emily Braun’la birlikte bir arkeolog gibi yıllarca iz sürdü. Defalarca Avrupa’ya gitti ve ilk parçayı satın aldığında sene 1976’ydı. Lauder Koleksiyonu’nun yarıdan fazlası 1909-1914 yıllarına, yani Braque ve Picasso’nun birbirlerinin içtiği sudan dahi haberdar oldukları, her akşam birbirlerini ziyaret edip “Bugün kübizm için ne yaptın?” sorusunu sordukları döneme ait... Lauder’in elinde 34 Picasso, 17 Braque, 15 Gris, 15 Léger vardı. Bunların arasında; Picasso’dan Yağ Değirmeni-1909, Fan-1911, Notre avenir est dans l’air-1912, Koltuktaki Kadın/Eva-1913, Rom Şişesi: “Vive la France”-1914; Braque’tan L’Estaque’taki Ağaçlar-1908, Mistral Otel’in Terası-1907, Meyve Tabağı ve Ayna-1912, Keman /MozartKubelick-1912; Léger’den Ağaçların Altındaki Evler, -1913, Kompozisyon-1917/1918 ve Gris’den Sanatçının Annesinin Portresi-1912 ve Masadaki Adam-1914 yer alıyor. Picasso’nun metresi Eva Gouel’i “resmettiği” “Koltuktaki Kadın”, Braque’ın “L’Estaque’taki Ağaçlar”ı kübizmin temel taşları! Koleksiyondaki Picasso eserlerinden “Kadın Başı” da ilk kübist heykel ve şu anda MET’te başköşede yerini almış vaziyette.

        Diğer Yazılar