Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Günün birinde gazetelere haber olacaktır, herhalde bize yetişmez, göremeyiz: “Dünyadaki son kitapçı da kapandı” Yıllardır kapandı, kapanıyor, kapanmadı derken o gün geldi. New York’un meşhur St. Mark’s Bookshop’u kapanıyor. Burası öyle içeriye girer girmez sizi sıradan kişisel gelişim kitaplarının karşıladığı, yanında kalemlerle boyama kitaplarının durduğu bir kitapçı değildi, müdavimleri de daha ziyade kendini yogayla değil de Cioran’la, Vonnegutlarla buluyordu. Ama bitti! En azından raflar ve sahipleri öyle diyor. Vitrininde bugüne kadar kitapların sıralandığı raflar şimdi bomboş. Tarihin tozlu sayfaları da tozlu rafları yazmayacak! Bir vakitler Patti Smith’in şiirlerini okuduğu, kendisini dinleyenlere “Çok fakirken kitap çalardım ne yapayım?” diye sorduğu, Susan Sontag’la Annie Leibovitz’in pazar akşamlarını geçirdiği, Michael Moore, Salman Rushdie’nin, William Burroughs’un her cumartesi gelip uyduruk bilimkurgu romanları aldığı bir kitapçıydı burası, son durağındaydı, oradan da gidiyor.

        Kitapevinin ne kapısı ne telefonu susuyor, fonda çalan Mozart her gelenin konuşmalarıyla kesiliyor. Kitapçının sahibi Bob Contant’ın suratı epey asık. Genelde de pek güler yüzlü bir adam değil zaten. 35 yıldır sahibi olduğu işyerinin akıbetini soruyor arayanlar. Bu kaçıncı direkten dönüş, ama bu sefer sanki gol ağlarda. Mal sahibi 1 – kitapçı 0. Dükkânın kapısında yazıyor, “Tüm kitaplarda yüzde 50 indirim, sadece nakit”. Haber her yerde duyuldu da teyit almak isteyenler için Bay Contant tek kişilik çağrı merkezi gibi. “Alo, evet, evet burası, evet indirim devam ediyor, akşama kadar açığız, iyi günler.” “Alo, evet henüz kapanmadık, kartpostallar hariç her şey indirimde, iyi günler.” Zaten tanesi 92 sentten satılan kartpostallara bakan yok. Kartpostal atan mı kalmış bakan olsun?

        YÜZDE 50 İNDİRİM KURTARMADI

        Bu St. Mark’s kitapçısının aldığı kaçıncı viraj. Bundan önceki dükkânlarından çıkıp da buraya geldiklerinde “Yırtarız” demişlerdi. Nihayetinde geçtiğimiz yıllarda yine kapanacak endişesiyle 44 bin kişi online bir dilekçeyi imzalamış, kitaplar satın alarak destek olmuşlardı. Taşındılar. Bu defa dükkân yol üstünde değildi, New York’lular bir kitap için yolunu değiştirmedi. Lakin mal sahibiyle bitmeyen görüşmeler, her ay biriken kira sorunu bu dükkânda da peşlerini bırakmadı. Ayrıca toptan kitap satıcısı Baker&Taylor St. Mark’s’ın borçlarına istinaden hesaplarına el koydu. Geçenlerde de bir gazeteye banka hesaplarında 950 dolar kaldığını söylediler. Açılan destek hesabına iki ayda 23 bin 657 dolar gelse de gereken para 150 bin dolardı. Belki bir yatırımcı gelir dendi, yatırımcı da boş yer yerine dolu bir kitapçı istedi. Dükkânın 35 bin dolarlık vergi borcu ise detaylardan biri! Şimdi raflarda kentsel dönüşüm kitapları, birkaç solcu manifesto, gerisi boşluk.

        SADAKA GİBİ 50 SENT

        Dükkânda kalan tek tük kitaplardan toparlayan birisi 10.50 dolarlık alışveriş yapmış, 11 dolar veriyor da üstü kalsın diyecek oluyor. Elinde elli senti, dışarıdan dükkânın fotoğrafını çekiyor. Ne de olsa her şey Instagram tanrıları için! İçerideki insanların hali çok çirkin. Cenaze evinde merhumun kenarda duran yırtık cüzdanını “Hatıra” diye alan hayırsız yeğenlere benziyor gelenler. “Haritalar da indirimde mi?” Öyleymiş. Birisi Suriye kalmadığı için Irak alıyor. Rabbim kentsel dönüşüm demiş, rant demiş, kimse de direnemiyor. İstanbul’daki Robinson Crusoe Kitabevi’ni, Kelebek Korse’yi yıkan sistem burayı da yıkıyor. Nasılsa o uçuk kiraları verecek bir büyük giyim markası bulunur! Biz de üç beş lira yardım edip internetten daha ucuz diye kitap almaya, iki hashtag’le isyan etmeye, sabah kahvaltısında avokado yiyip uzun yaşayacağımıza inanmaya devam edeceğiz. Bir gün dünyadaki bütün bakkallar, büfeler, kitapçılar, düz ayak girilen sinemalar, çay bahçeleri, kum havuzları bitecek sadece makineler kalacak. Hikâye aslında tapuda memurun istediği 8 adet vesikalık fotoğrafı, Foto Kamil’de lacivert ceketiyle “Şuraya oturun, evet şimdi çenenizi biraz yukarı kaldırın” diye uyaran bir amcanın değil de bir makinenin çekmesiyle başladı. İlk o amcalar gitti, binalar nasıl dursun. Dünyanın dört bir yanında kitabevleri bir bir kapanıyor. Yıllardır kapanacağı konuşulan New York’un ünlü kitapçısı St. Mark’s Bookshop da nasibini alanlardan.

        Diğer Yazılar