Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Televizyonlarda konuşulacak, köşelerde bol bol yazılacak... Bu olay, korkunç bir skandaldır... Bilal abi, meslek büyüğümüzdür... Kendisine yapılan saldırıyı kınıyorum... Gazeteciler günah keçisi değildir!

        KAPTAN OĞUZHAN

        Sahada, kendisinin hayranlarındanım... Kaptanlık bandı ona yakışıyor... Beşiktaş’ta, rahmetli Vedat Okyar, Sanlı abi ve Rıza Çalımbay, hemen aklıma gelen ve bende iz bırakan kaptanlar... Hele Rıza Çalımbay... 18 yaşında bu takıma gelen ve bileğinin hakkıyla kaptan olan, hayatının her şeyi olan Beşiktaş için çok önemli bir kişiliktir Rıza Çalımbay... Gaziantep’te, Beşiktaş şampiyon olduktan sonra Oğuzhan’ın bir röpörtajını yakaladım. Şöyle dedi: “Beşiktaş’ta kazanacağım bütün başarıları elde ettim... Hedefim Avrupa...” Olabilir, hedeftir, saygı duyarım... Ama bir de Francesco Totti olmak var... Real Madrid’in milyonluk tekliflerini elinin tersiyle itip efsane olan Totti... 24 yaşında kaptanlık bandı kendisine sunulan Oğuzhan, bir de bu açıdan baksın, Baba Hakkı’nın, Süleyman Seba’nın, Metin Tekin’in baktığı gibi... Şunu düşünsün bir süre, ne olursa olsun, kartallar yüksek uçar!

        CRUYFF OLMAK

        Hafta sonları, çok kitap karıştırırım... Büyük ustanın yeni çıkan kitabına baktım... İlk maçını, ilk golünün önemini hatırlamıyor bile, şaşırdım... Onu, en çok ne etkilemiş biliyor musunuz, 7 yaşında binlerce seyirci önünde, elinde tırmık ile ilk kez sahaya çıkıp zemini maça hazırlamak! 5 yaşında, Ajax koridorlarında topla buluşup kulübün havasını solumak, bir de ayakkabılarını temizlemeyen futbolculardan hoşlanmamak... Kitabı herkese tavsiye ederim... Futbolcu olunmaz, futbolcu doğulur tezine, bir kez daha inandım...

        TEBRİKLER ENES ÜNAL

        Enes, sesiz sedasız Manchester City’ye transfer olmuştu... Arda Turan’lı günler yaşıyorduk o sırada... Arda ve Barcelona haberleri tavan yapmıştı Türkiye’de... Ben, Enes’i hep takip ettim... Genk, NAC Breda, Twente maçlarının sonuçlarını yakından izledim... 3 milyon Euro’luk bir transferin, 16 milyon Euro’yla Villarreal’de sonuçlandığını gördüm... Bu bir başarı hikayesidir... Hem Enes için hem de Manchester City için... Veya başka pencereden bakalım, bu bir ticari başarısızlık işidir, hem Bursaspor hem de Türk futbolu için.. İngiliz, Enes’i keşfediyorsa, ciddi ciddi şu soruyu sormak benim hakkım: Uykuya devam mı?

        MİCHAEL MEDUNA’YI HATIRLADINIZ MI?

        Yıl 2006... Yer Manisa, ağustos ayı... İki adım attığınızda, su gibi terlediğimiz akşamlarda lig maçı oynanıyor... Manisaspor-Galatasaray... Meduna, bir anda yerde kaldı... Sıcak ve nem kalbini etkilemişti... Futbol hayatı bitti... Selçuk Şahin, geçen hafta tweet attı, “Ağustosun ikinci haftası başlamayalım lige, hafta içi maçları oynayalım” diye... Ona kızdılar, “Milyonlar kazanıyorsunuz, oynayacaksınız kardeşim” dediler... Selçuk haklı, futbol denen oyunda, senede 1 milyon dolar kazanan şanslı çoğunluk, sadece yüzde iki... Hafta içi maç oynama kabiliyetini, federasyon artık organize edebilmeli... 35-40 derecede futbol, plaj futbolu gibi oluyor bizde yıllardır...

        Diğer Yazılar