Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Nedendir bilmiyorum, futbolun içine insan unsurunun dışında materyaller eklemek, hiç hoşuma gitmemiştir. Futbolun izlenebilir olmasının arkasında her anın tartışılabilir olmasının olduğunu düşünürüm.

        Kenardan müdahale ediliyor olmasından da nefret ederim. Çünkü; yaşamsal alan olan yeşil sahanın dışından basılan her düğme, bana göre futbol oyununun infilak etmesine neden olur.

        Bunları şunun için yazdım. Hürriyet Gazetesi’nden Uğur Meleke, Hollanda 1. Ligi’nde 2 yıldır test edilen ‘Video asistan hakemi’ uygulamasına 28 Ocak’ta oynanan Feyenoord-Heerenveen maçında start verildiğini yazmış.

        Saniyede 500 kare çekebilen kameralar sayesinde topun çizgiyi geçip geçmediği saptana- bilecekmiş. Kale direkleri ve topa yerleştirilen sensörler, hakemin kolundaki saat ‘Gol sinyali’ gönderecekmiş.

        Google Glass”la teknik direktörler canlı istatistikleri takip etme imkanına sahip olacaklarmış.

        Çoraplara sokulan çipler ve saha kenarlarına konulan sensörlerle oyuncuların ne kadar koştuğu, rakibiyle arasındaki mesafeler analiz edilebilecekmiş.

        Oyuncuların saha içindeki dağılımından, anlık pozisyonlarına kadar her şey saha kenarındaki kameralardan teknik direktörün tabletine yansıyacakmış..

        Bunlar endüstriyel devrimin yeşil sahalara inişi olarak değerlendirilmiş.

        Ben de futbolun içine edilişi olarak değerlendiriyorum.

        Futbolu mekanik hale getirip, çağa uydurma safsataları, seyir zevkinin de katline sebeptir.

        İnsan unsuru azaldıkça, meşin yuvarlağın takipçileri de azalacaktır. Çünkü, az hata yaptıracak materyaller futbola eklendikçe, sonucu az tartışılan bu oyunun keyfi de kaçacaktır.

        Çağın getirdiği yeniliklerin, maçtan sonra yapılan analizlere destek vermesine kesinlikle karşı değilim. Oyun esnasında alınan analizlerin, diğer maça katkısı olacağına inanırım. Hatta böyle sistemlerle çalışmayan kulüplerin de başarılı olamayacağını düşünürüm. Ama çiplerle, masa hakemleriyle, hakemin kulağına golü fısıldamak gibi etkilerle futbolun anayasasının bozulacağına inananlardanım.

        Geri kafalı diyebilirsiniz. Ama ısrarcıyım.. Bırakın futbolu insanlar yönetsin, hata olsun, tartışılsın, günlerce sürsün. Birileri ‘gol’ derken, bir kısım da ‘faul’ diye bağırsın.

        Bazen hakem hatalı olsun, bazen teknik direktör.. Ya da robotları çıkarın oynasın...

        Sıfır hatayla bitirin...

        Polemikler KSK’yi incitiyor

        Karşıyaka Spor Kulübü Divan Kurulu olarak gördüğümüz luzüm üzerine, kulübümüzün geleceği ile ilgili hayati önem taşıyan stad ve salon inşaatlarımız gibi yatırım ve tesislerle ilgili olarak iş ve işlemleri takip etmek, muhtemel gecikme ve aksamalara müdahale etmek adına, Cihan Büyükoral, Fatih Diniz, Ali Erten, Hasan Denizkurdu ve Cüneyt Başak’dan oluşan bir komisyon oluşturmayı karar aldık ve alınan bu kararı yönetim kurulumuza bildirdik.”

        Cihan Büyükoral bu açıklamayı yaptıktan sonra Karşıyaka yönetimi, resmi internet sitesinden yanıt verdi. Yönetim kurulu olarak tesislerin korunması ve gelişmesi yükümlülüğünün kendilerinde olduğunu bildirdi.

        Sanki, “Kısasa, kısas” dedi.

        Karşısında rakibi varmışcasına hızlı hareket eden yönetim kurulu, Divan Kurulu’na da bir anlamda “Siz karışamazsınız” mesajı gönderdi.

        Karşıyaka’da Divan Kurulu her zaman önemli bir destek merkezi olmuştur. Yönetimin bu yaptığı çıkış, hem o kurumu hem de Karşıyaka’yı incitmiştir.

        İçinde Başkan Fatih Diniz’in olduğu komisyon, Diniz başkanlığındaki yönetim tarafından reddedilerek, manevi olarak da hasar yaratmıştır.

        Eskiden böyle durumlarda, kol kırılır, yen içinde kalırdı.

        Ne oldu bu Karşıyaka’ya...

        Anlayan varsa, beri gelsin...

        Diğer Yazılar