Farklı pencere..
“Ben Güzelyalı’da kulübün iki apartman ilerisinde otururken.”
Böyle diyor Göztepe’nin yeni başkanı basın toplantısında...
İzmir’e uzak Altınbaş’tan sonra, çok yakın, çok sıcak Mehmet Sepil.
Zorla Göztepeli yapmaya çalıştığımız bir grubun ardından, doğuştan Göztepeli bir isim.
Çöküşe geçmiş bir takımın, Altınbaş’la silkinişinden sonra, kalbi Göztepe için çarpan Mehmet Sepil’le buluşmak büyük şans.
Hele o kısacık toplantıda ağzından dökülenler...
Altyapı...Stad...Amatör branşlar...
Sanki ‘puzzle’ın eksik kalan parçası Sepil. Bir başkan değil de, Göztepe’ye gönül vermiş bir taraftar konuşuyor. Özellikle Hüseyin Altınbaş’ın çabası elbette küçümsenemez. Yaptıkları unutulamaz, ama altyapıya gerekli desteği veremediği kesin. Stad için söylenmesi gerekeni söyleyemedi. Amatör branşların bir kulüp için olmazsa olmaz olduğunu anlayamadı. Ticari pencereden baktı, taraftar gözlüğünü takamadı. Asi gördüğü sevenlerin ne istediğini anlayamadı.
Sepil, ‘Yelken’ dedi, ‘Hentbol’ dedi, cephaneyi bitirmemek için sonra ‘Voleybol, basketbol’ dedi. ‘Futbol’ demedi, zaten var olandan bahsetmedi. ‘Tesis olmazsa, sokakta yatan evsiz biri oluruz’ dedi.
Başarısızlığı özetledi aslında. Skora endeksli yapının, Göztepe’yi nasıl geriye götürdüğünü anlattı. Temelde yapılan hataların, vizyona çıkardığı kötü filmi izlediğimizi gösterdi Sepil.
Taraftarın dayanma katsayısını zorlayan, doksan dakikalık karelerle hatırlanan Göztepe’nin bu günlere gelişinin nedenlerini özeltledi o kısacık konuşmasıyla Mehmet Sepil.
Göztepe’de genç oyuncu oynamıyorsa, oynatılmıyorsa....
Antrenman yapmak için saha aranıyorsa...
Hangi maçın hangi sahada oynanacağına protokol tribününe uzaklık karar veriyorsa...
Göztepe sadece futbol kulübü ise...
Skor tabelasında yazan her gol bir kriterse...
Başkan değişmiş, İmam gitmiş, Hüseyin gitmiş, Mehmet gelmiş, ne fark eder...
Taraftar aynı kalır, taraf olmayan kıs kıs gülmeye devam eder...
Olması gereken değişim, çatıda değil, temelde olmalıdır.
89 yılda bir karış toprak alamamış Göztepe’ye yeni cephe açılmalıdır.
İşte o zaman, “Göztepe’yi alacak para basılmadı” diyenlere de...
Parayı basıp Göztepe’yi alanlara da...
İnancımız sonsuz olacak.
Bu örneği asla unutma başkan
Adı Özgür Uysal, 19 yaşında... 2015’e kadar profesyonel yapılıyor, ama kampa bile götürülmüyor. Baba Gürcan Uysal, bir yakınına, o günün teknik direktörü Özcan Kızıltan’ı aratıp, sorguluyor haklı olarak.
Bir değer görülmüş ki, genç oyuncuya profesyonel sözleşme imzalatılmış.
Ama Kızıltan’dan gelen yanıt, “Hedefe oynuyoruz, genç oyuncu oynatamayız” oluyor.
Cevaba bak..
Sözün bittiği yer burası sayın Sepil.
İmza attırılıp, geleceği karartılmış bu genç, şu an Göztepe’de değil.
Karavana atmanın en büyük nedenlerinden biri değil midir bu örnek.
Bana göre öyle...
