Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Denizlili genç atletimiz Alperen Acet’in Amerika’daki Dünya Gençler Atletizm Şampiyonası’na antrenörü olmadan gitmesiyle ilgili olarak, “Alperen’e bu reva mı” şeklinde bir yazı yazmıştım. Bu yazıda, 16 yaşındaki atletimizin, 2016 Rio ve 2020 Tokyo Olimpiyatları’na gidecek aday sporcular arasında görüldüğünü anlatmış, ancak ilk büyük yarışmasına antrenörü Cavit Ceylan olmadan gittiği takdirde, başarılı olma şansının mucize olduğunu belirtmiştim.

        175 ülkeden 1500 atletin katıldığı bu yarışma, Amerikan atletizminin mabedinde yapılacaktı ve kıtalar arası seyahat edecek olan 16 yaşındaki bu genç, yapayalnızdı.

        Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çıntımar, “Gönül ister ki tüm sporcularımızın antrenörlerini götürelim.

        Ancak bu mümkün olmuyor. 30 sporcunun hepsinin antrenörünü götürmek mümkün değil. Hangi antrenörlerin götürüleceğine, teknik ekibimiz karar veriyor” diyordu şampiyonadan önce.

        Çünkü teknik ekip, 16 yaşındaki bir gencin antrenörsüz gitmesine karar vermişti.

        Doğacak sonuçlarına katlanma riskini alarak.

        NELERDEN ETKİLENDİ Kİ..

        Ve Amerika’da yarışmalar yapıldı, 2.16 cm ile olimpiyat barajını geçen, antrenörü Cavit Ceylan’ın, “Alperen’de 2.20 ışığı görüyorum” dediği milli atletimiz, 2.00 metrede kaldı. 2.05’i üç hakkında da geçemedi.

        Peki; ne oldu Alperen’e de kendisinden beklenenin çok altında kaldı.

        1- Öncelikle antrenörünün götürülmemesinden dolayı kırgındı.

        2- Ülke değişikliği ve büyük organizasyon şoku yaşamış olabilir.

        3- Yalnız kalmıştır, çünkü her şeyini paylaştığı kişi yanında yoktu.

        4- Herkesin kendisinden beklentisi vardı, yük ağır gelmiş olabilir.

        5- Seyircili bir stadta yarışmaktan ürkmüş ve eli ayağı birbirine karışmıştır.

        6- Teknik olarak yaptığı hataları kendisine bildirecek bir kişinin eksikliğini hissetmiştir.

        7- “Birisi izlerken, daha fazla motive olursun”un eksikliğinin olumsuz etkisini yaşamıştır.

        8- Öne basmıştır, geriye basmıştır, çıta üstünde acele etmiştir.

        9- Teknik, taktik, vs..vs..

        Sonuç olarak, gencecik çocuğumuz, göz bebeğimiz üzülerek geri döndü.

        Eski bir Milli atlet olan, bu konuları çok iyi bilmesi gereken Federasyon Başkanı Fatih Çıntımar, konunun üzerinde niye bu kadar durduğumuzu inşallah anlamıştır.

        Teknik ekibin yanına bir de duygusal bir ekip kurmasının gerekliliği de ortaya çıkmıştır!.. Bana göre teknik ekip de gereksizdir. Böyle bir hata yapmışsa, ayrıca palavradır. Taraf olmuştur, etki altında kalmıştır, dağılmaya da mahkumdur.

        “Benim antrenörüm de gelsin” isteğinde bulunan 16 yaşındaki bir atlete olumsuz yanıt veren teknik ekip, sınıfta da kalmıştır. Alperen’in aldığı bu başarısız sonuçtan Atletizm Federasyonu külliyen sorumludur.

        Ancak, Amerika’da sporcularla birlikte olan Fatih Çıntımar, mili atlet olması vasfıyla bana göre en fazla sorumluluğu olan kişidir.

        Sayın Başkan’ın, böyle hatalar yapmaya devam ederse, projelerini de uygulayamayacağı da kesindir.

        Diğer Yazılar