Milyonluk halı saha topçuları!

İyi futbolcu, her zaman iyi futbolcudur...

Zemin memin farketmez!

Çimde de oynar, toprakta da, kumda da, halı sahada da...

Kendim de geçmişte onlarla birçok kez oynadığım için çok iyi biliyorum ki...

Bu futbolcuların hepsi halı sahada oynarlar!

Hem de çok iyi oynarlar.

Tatilde-matilde, arkadaşlarıyla buluşup halı sahada maç yapmayan futbolcu neredeyse yoktur.

Yani kimse kalkıp da ‘Zemin şöyleydi de, böyleydi de’ diye masal anlatmasın.

Zaten yedikleri gollere şöyle bir bakarsanız, halı sahada sıkça oynadıklarını hemen anlarsınız!

Çünkü ancak bir halı saha maçında böylesine laubali oynar ve böylesine basit goller yersiniz.

Çünkü ancak halı sahada oynanan bir maçta oyun disiplininden bu kadar koparsınız.

Çünkü ancak halı sahada iki kez öne geçtiğiniz bir maçı böyle kötü tamamlarsınız.

Bunun da tek nedeni şudur;

Halı saha topçularının ve takımlarının ortak özellikleri; hiçbirinin başında hocalarının olmayışıdır!

Herkesin kafasına göre, istediği gibi oynadığı tek yerdir halı sahalar...

Hatta bazen takımda bir-iki tane futbolu iyi bilen abi çıkar da, halı sahada bile buna izin vermez.

Göz göre göre, bağıra bağıra gelen gollere karşı dün geceki gibi aciz kalmaz!

Ama Galatasaray gibi koskoca bir takım, buraya beraberlik için gelirse, tabii sonuç da böyle olur!

“Nereden çıkartıyorsun?” demeyin...

Maçtan bir gün önceki basın toplantısını bir daha izleyin, ne demek istediğimi anlarsınız.

Galatasaray gibi büyük bir takım için Astana gibi bir takım önünde bence iki ihtimal yoktur!

Ancak tek bir ihtimal vardır...

Ya kazanırsın, ya da kazanırsın!