Kaybedecek ne kaldı ki?

Kuruluş gayesi, ‘Türk olmayan takımları yenmek’ olan Galatasaray Kulübü’nün, 111 yıllık tarihindeki en kötü güne tanıklık ettik dün... Türkiye’nin Avrupa’da kupa kaldırmış tek futbol takımı, Avrupa’dan 1 yıl boyunca men edildi...

Ocak ayında ligde fişi çeken, şubat ayında Avrupa’dan elenen, hafta başında hocasız kalan, dünkü maç öncesinde de UEFA’dan gelen bu kararla son darbeyi yiyen Galatasaray’ın artık kaybecek neyi kaldı ki?

Türkiye Kupası mı?

Az kalsın dün akşam onu da kaybedeceklerdi de önce Allah, sonra Muslera, sonra Sabri, sonra da şansları yardım etti ve Akhisar Belediye’ye elenmekten son anda kurtuldular...

Ben artık Galatasaraylı futbolcuları tanımakta gerçekten güçlük çekiyorum. Bu kadar kötü olmayı başarmak ve bu kadar sıradanlaşabilmek de gerçekten büyük meziyet olmalı... Tamam kötü oynayabilirsiniz, gol de kaçırabilirsiniz ama asla ve asla bu kadar kötü mücadele edemezsiniz. Galatasaray forması giyen bir oyuncunun, bu kadar kötü olmaya hakkı o-lamaz!

Ama gel gör ki, artık bunu bile kanıksamış hale gelmiş oyuncular var bu takımda. Mustafa Denizli gitse Jose Mourinho gelse ne yazar size! Oturun evinizde şu maçı bir daha izleyin Allah aşkına. Yediğiniz golü geçtim, yan toplardan rakibe vurdurduğunuz kafa toplarını, ikinci yarıda Akhisar’a verdiğiniz yüzde yüzlük gol pozisyonlarını, eğer mahalle arasında oynanan halı saha maçlarında bile sayabilirseniz, hepinizden özür dileyeceğim!

Sabri o pozisyonda topa son anda yetişmese ya da bir sonraki pozisyonda kaleye giden top Denayer’e çarpmasa, Muslera son düdük çalana kadar yırtınıp durmasa, maçtan sonra neler olacaktı kim bilir?

Galatasaray gibi büyük bir takımı, kendi evinde böylesine çaresiz durumlara düşürmeye hiçbirinizin hakkı yok... Bugün şanslıydınız, golünüzü bile adamlar kendi kalesine attı, yenilmediniz. Peki yarın öbür gün Fenerbahçe ile derbiye çıktığınızda ne yapacaksınız?

Son sözümüz de yönetime gelsin...

Hamza Hamzaoğlu’nu kovup, büyük umutlarla göreve getirdiğiniz Mustafa Denizli’nin geriye bıraktığı enkaz ortada. Devre arasında yaptığınız transferler ise hâlâ kulübede...

Önünüzde 11 hafta var ama bana göre kaybedecek tek bir dakikanız bile yok!

Öyle süslü cümlelerle ‘geleceği inşâ edeceğiz, sistem kuracağız’ demek kolay da, bunu bu şartlarda ve bu kadar kısa sürede yapmak zor. İyisi mi siz, kısa vadede bu kulübün içinden gelmiş, yüreği Galatasaray sevgisi ile çarpan evlatlarından birinden yardım alın ve sezon sonuna kadar en azından zaman kazanın. Yoksa bir bakmışsınız, o 1 yıllık ceza otomatikman 2 yıla çıkmış da, sizin haberiniz bile yok!