Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Riekerink Bey’in yerinde olsam, maçtan sonra Bruma’yı omzuma alır, takım otobüsüne binene kadar sırtımdan indirmez, bir yandan da ‘Seni Adana’dan İstanbul’a kadar sırtımda taşısam, yine de hakkını ödeyemem’ diyerek dua ederdim.

        Şaka bir yana... Hollandalı hoca gerçekten de Bruma için ne kadar dua etse azdır herhalde. Yaptığı onca acemiliğe ve hataya rağmen, halâ Galatasaray’ın teknik direktörü olarak koltuğunda oturuyorsa, hiç kuşkusuz bunda Bruma’nın çok büyük payı vardır.

        Kendisi inkar etse de, onu Galatasaray’a getiren kişi nasıl ki vatandaşı Sneijder ise, performansı ve kazandırdığı maçlarla Galatasaray’da kalmasını sağlayan kişi de, bana göre Bruma’dır. Adana’da attığı gol Bruma’nın ligdeki 4. golü ve Bruma bu 4 golü de deplasmanda atmış. Hepsi de birbirinden önemli ve altın değerinde goller ve puanlar... İnsan Bruma’yı izlerken düşünmeden edemiyor. Bruma sahada olmasa, acaba Galatasaray rakip kaleye nasıl gidecek?.. Riekerink Bey’in acaba bir B planı var mı? Ya da acaba Riekerink Bey, oturup bu Adanaspor’u hiç izlemiş mi? İzlese, özellikle etkisiz kalınan ilk devrede böyle bir futbol anlayışıyla oynanır mı? Oysa Adana Teknik Direktörü Jurcic’in, Galatasaray’ın geçtiğimiz hafta mağlup olduğu Trabzonspor maçını izleyip, takımının tüm taktiğini buna göre belirlediği o kadar belliydi ki... İlk yarıda resmen Arena’daki maçın bir kopyasını izledik.

        Oyunu kendi yarı sahasında kabullenip kontrataklarla tehlike yaratmayı amaçlayan Jurcic, eğer Magaye ile maça başlamış olsa, belki de Riekerink’i bu kez Bruma da kurtaramayacaktı! Ama ikinci yarıda Bruma yine ‘Brumalığını’ yaptı ve attığı o enfes golle hocasını ipten aldı. En başından beri, Galatasaray’ın kazandığı maçlardan sonra Riekerink’e övgüler dizilirken de skora bakmadan, bıkmadan ve usanmadan yazıp duruyorum... Bugün de aynı noktadayım. Riekerink’le şampiyonluk yarışı çok zor gider... Olursa, bu iş Galatasaray’ın çok iyi olduğundan değil, ancak rakiplerin daha kötü olmasından gerçekleşebilir

        Nedenine gelirsek, sebeplerim aynı... Riekerink’in bu takıma iyi futbol oynattığına inanmıyorum. İstatistik istatistik deyip, en iyi pas yapan takım biziz diyenler, oturup bir zahmet baksınlar. Acaba o pasların kaçı tehlikesiz alanlarda, yengeç gibi yandakine ve geridekine yapılan paslar. Bu pasların sayısal üstünlük dışında, takıma ne faydası var? İyi bir takım gereksiz şekilde çok pas yapan takım mıdır? Yoksa dikine oynayıp, mümkün olduğunca az pasla kaleye giden ve gol atabilen takım mıdır? Maçtan iki gün önce Florya’da Riekerink’in yüzüne de söyledim. Eren’e yeterince pas gelmiyor. Kanatlardan orta desen hiç yok.

        Sneijder bugün yoktu ama olsaydı eminim ki yine fark etmezdi. O, her ne kadar ‘Sneijder çok formda, sakat değil’ dese de, bence Sneijder’ın herkesten saklanan ve sürekli tekrarlayan fiziki bir problemi var. Şayet yoksa, Riekerink’e ‘Sneijder sakat mı?’ diye sorduğumda bana cevap olarak, ‘Sneijder sakat değil. Bir sorunu yok. Adana’da 18’de olacak’ dedikten sadece 24 saat sonra, acaba neden oyuncusunu kadroya almadı? Bunu da bir ara açıklar artık.

        Diğer Yazılar