Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bursaspor’un ofsayttan attığı gol ve Galatasaray adına verilmeyen iki penaltı!

        İlk yarının özeti bir cümlede bitiyor aslında...

        Hakem Barış Şimşek ve yardımcıları dün gece sahaya YeşilBeyaz formalarla fazladan 3 futbolcu olarak çıksalar, herhalde Bursaspor’a bu kadar katkı sağlayamazlardı!

        İki dakika içinde, iki kritik hatayla resmen maçı katletmeye yeltendiler. Şansları yaver gitti de, Galatasaray iyi oynadı ve onlara rağmen bu maçı kazandı! Şayet Galatasaray bu maçtan galip ayrılamasaydı, bu üç hakem bir daha Galatasaray maçı yönetemezdi.

        Biz dönelim oyuna...

        Evet, “Galatasaray iyi oynadı ve kazandı” dedik. Benim için, Fenerbahçe mağlubiyeti sonrası Riekerink’in sallanan koltuğuna tutunma çabasından ziyade, Galatasaraylı futbolcuların vereceği tepki çok önemliydi. Başta Sneijder’ın oynadığı futbol olmak üzere, aslında tam da tahmin ettiğim gibi bir oyun oldu. Daha çok yumurta kapıya dayanınca futbol oynamayı seven Galatasaraylı oyuncular, beni yine yanıltmadı. Riekerink’in gitmesi halinde sıranın kendilerine geleceğini gayet iyi bildikleri için, bu maça Kadıköy’deki derbiden daha iyi hazırlanıldı!

        Özellikle Sneijder, tam da beklediğim gibiydi...

        Oyun içinde her pozisyonda arkadaşlarından top alabilmek için kendisini gösteren, sorumluluk alan ve en önemlisi de herkesin neredeyse 1 senedir beklediği, ‘gol atan’ ve pozisyon yaratan o eski Sneijder sahadaydı. Artık Riekerink’i kurtarmak için mi, yoksa eleştirilerin kendisi üzerine yönelmiş olmasından mıdır bilemem ama, eğer her maçta böyle oynayacaksa ve takımına maç kazandıracaksa, ben kendisini eleştirmeye devam etmekte kararlıyım... Şayet iki maç sonra yine eski haline dönecekse, o zaman zaten bu maçın da 1 yıl sonra attığı gol dışında bir önemi kalmaz!

        Maç içinde dikkatimi çeken bir iki anekdotla bitireyim...

        1- Serdar Aziz, Fenerbahçe maçında iyi başlayıp kötü bir hatayla bitirmiş olsa da, bence dün gecenin de en iyi oyuncularından biriydi. Bugüne kadar oynatılmayıp adeta unutulmuş olması, Riekerink’in en büyük yanlışlarından biri...

        2- Karabük maçının ilk devresini bile bitirmeden kenara alınan ve 11 haftadır 1 dakika bile oynatılmayan Linnes’in, Carole’ün yerine sol bekteki perforfarmansı, bence o kadar maç eksiğine rağmen takdire şayan. En azından kanadından orta yapıyor. Bu da yine Riekerink’in bir başka yanlışı olarak göze batıyor.

        3- Bruma sol kanatta çok iyi. Ama Yasin de bu bölgede iyi oynuyor... Sorun şu ki, ikisi de sol kanatta iyi, sağ kanatta ise kötü oynuyor. Ama Riekerink hala sağ kanatta oynatacak orijinal bir adam bulamıyor. Geçen sene fırtına gibi esen Sinan’ı da bu yıl adım adım kaybediyor.

        4- Tolga Ciğerci mi, yoksa De Jong mu derseniz, bence düz bir oyuncu olmasına rağmen enerjisi ile yine de Tolga derim. Ama görünen o ki, Selçuk’u, oluşan tepki üzerine kesemeyeceğini anlayan Riekerink, rahatça yiyebileceği adam olarak Tolga’yı görüyor. De Jong bence Hollandalı kontenjanı ile oynatılıyor!

        5- Eren’e formsuz dense de ben katılmıyorum. Kanatlardan orta alamıyor, çünkü Bruma ve Yasin, sol ve sağ kanatta ters ayaklı adam olarak oldukları için sürekli içeri kat etmeyi tercih ediyor. Bir takımın 9 numarasının yeri kulübe değil, sahanın içi olmalı. Bence sorunu Eren’de gören ve yedek bırakan Riekerink, yine yanlış yapıyor.

        Sonuç...

        Bu maç sizi sakın aldatmasın. Kırılma maçıydı, atlatıldı. Ama tehlike devam ediyor.

        Diğer Yazılar