Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yazıma maçın hakemi ile başlamak istemezdim. Ancak Şampiyonlar Ligi’nde saat 21:45’ten sonra başlayan maçlarda adeta bir Pierluigi Collina kıvamına gelen o hakem, kendi topraklarında saat 19:00’da başlayan maçlarda ise resmen eyyamcı bir canavara dönüşüyor. Artık kim, onu nasıl etkileyebilirse!..

        Yasin’in omzuyla alıp attığı golden sonra, Karabüklü futbolcular ve tribünler onu öylesine bir etki altına aldı ki, doğru verdiği karara bile pişman oldu... O dakikadan itibaren, ‘ah bir pozisyon bulsam da, penaltıyı verip durumu kurtarsam’ moduna geçti. İşin komiği, faul vermesi gereken pozisyonda penaltı çaldı. Durumu eşitleyince rahat bir ‘oh’ çekti. Keşke yılbaşı gecesi TV’de söylediği o güzel rock şarkısının ardından gaza gelip şarkıcılığa başlasaydı da, düdüğünü o gece zirvedeyken assaydı! Emin olun, çocukluğundan beri içinde kalıp dışa vuramadığı o rockçı tarzı ve deri ceketiyle, sahnelerde daha çok sükse yapardı!

        Gelelim rol çaldığı maça...

        Riekerink’in ‘Josue aşkına’ diyecek bir şey bulamıyorum artık. Dubai’de tatil yapan Sneijder yoktu, hemen onu koydu. Eren’i kesip, Podolski’yi ise forvette oynatarak, ‘siz satmaya çalışıyorsunuz ama benim güvendiğim tek golcü budur’ dedi. Oysa Podolski’yi Sneijder’ın yerine koyup, Eren’i de forvet oynatabilirdi. Ama o ‘beraberlik bana yeter’ diye düşünüp, 82’de golü yiyene kadar Eren’i oyuna sokmaya bile teşebbüs etmedi. Çünkü ‘en kötü ihtimalle 1 puanı cebime koyup, milleti uyutmaya devam ederim’ diye düşündü. 84’te Eren’i oyuna aldığında ise bu değişiklik ancak vakit geçirmeye yaradı. Karabük 7 önemli eksiğine rağmen, iştahlı oyunu ile maçı kazandı. Hiç şüphesiz bunda, kulübede maçı yaşayan Tudor’un katkısı büyüktü.

        Galatasaraylı oyunculara gelince... Sabri’nin bir haftalık yıldızı çabuk söndü... Hakan Balta müthiş çıkışına (!) gördüğü kırmızıyı da ekleyerek devam etti... Rodrigues sol kanattan sağa değişmeli oynamayan Bruma’yı izlemekle yetindi...

        Riekerink Bey ise takımının yenilişini, 90 dakika boyunca kulübeden sadece seyretti... Konuşmayı çok seven yönetici ise o sırada muhtemelen ‘acaba hangi tv kanalına bağlansam da, ‘bak kötü günde de konuşuyor desinler’ diye düşünüyordu!

        Diğer Yazılar