Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Galatasaray’ın bu sezon geçen sezonlardan farklı olarak haksız rekabete yol açan bir değil, iki oyuncusu var artık... Biri, herkesin takdir ettiği Muslera... Diğeri ise rakiplerin korkulu rüyası haline gelen Bruma! Muslera nasıl ki rakip forvetlerin şut atmaya bile korktukları bir kaleci haline geldiyse, Bruma da baş döndüren o müthiş hızı ve çalımlarıyla, rakip savunma oyuncuları için çok büyük bir kabusa dönüşmüş durumda... Eminim ki maç bittiğinde, ‘Bruma’dan kurtulduk’ diye sevinen rakip bekler, gece rüyalarında bile Bruma’yı görmeye ve ondan çalım yemeye devam ediyorlardır! Durum, kendileri için o derece kötü yani...

        Bruma’nın şu an Türkiye Süper Ligi’nde, bire birde geçemeyeceği adam yok. O’nun o müthiş hızına yetişebilecek bir savunma oyuncusu var dersen, o da yok... Topu ayağına aldığında izleyenleri heyecanlandırmayı başaran ender futbolculardan. Hele bir de dünkü gibi final paslarında abuk sabuk işler yapmadan direkt olarak sonuca gitmeyi başardığında ise onu da, tek başına sırtında taşıdığı G.Saray’ı da seyretmek ayrı bir zevk. Zaten asıl mesele, işte tam da bu...

        Oynarken oynayanın keyif aldığı, izlerken de izleyenin zevk aldığı bir takım olabilmek! Taraftar da sezon başından beri bunu istiyor ve bekliyor...

        Galatasaray, bu sezon belki de ilk kez bunu ilk yarıda oynadığı güzel oyunla başardı. Bunda, elbette Akhisar’ın kötü oyunu da etkiliydi. Ancak yine de sahada ilk kez bu kadar doğru işler yapan bir Galatasaray vardı. Semih’in golü ile rakibin direnci çok erken kırıldı. Sneijder harikaydı... Bruma müthiş oyunu ile daha ilk yarıda fişi çekti. O çok eleştirdiğimiz Josue bile, beklenmeyecek derecede iyi oynadı. ‘Kötü’ diyebileceğimiz bir futbolcu ise neredeyse yoktu...

        Ancak kupadaki Başakşehir maçı için ‘Bu maç bir ölçü mü?’ diye soracak olursanız, bence hiç değil. Çünkü G.Saray’ın karşısında bu kez onu oynatmak istemeyen rakip olacak. O nedenle kupada her şey olabilir... Ligde ise Beşiktaş derbisine kadar bir aksilik olacağını düşünmüyorum.

        Sonuç olarak, kazanmak güzeldir. Hele kaybedilen bir deplasman sonrası bu galibiyet ilaç gibi gelir... Ama sakın ola bu 6 gollü farklı galibiyet, Podolski’yi satmayı planlayan yönetimi kandırmasın. Geçen sezon Burak’ı sattıktan sonra yaptıkları gibi, Podolski gibi bir adamı satıp yerini doldurmazlarsa, bu işin sonu yine hüsran olur. 3-5 milyon gelecek derken, bir bakmışsınız şampiyonluk gitmiş... İşte o zaman son pişmanlık fayda etmez, haberiniz olsun.

        Diğer Yazılar