Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Fatih Terim’in adı bile yetmişti tribünleri doldurmaya... Stadın etrafı bayram yeri gibiydi sanki. Sevenleri onu, o da sevenlerini çok özlemişti...

        Sevgililerin buluşması, güzel bir galibiyetle taçlandırılmalıydı sadece. Gidişi suskun olmuştu ama dönüşü muhteşem oldu... Evet, kariyerini de riske atarak gelmişti hoca...

        Belli ki onun kariyerini bitirmek için, fırsat kollayanlar da vardı.

        Uydurma bir penaltı ile maça 1-0 geride başlattılar Fatih Terim’in Galatasaray’ını. Daha ilk maçında hocaya, ‘seni kızdırıp hata yaptırmak için buradayız’ mesajı veriyorlardı. Yaşanmışlıkların da tecrübesiyle, bu kez bu tuzağa düşmedi hoca...

        Belki de hiç olmadığı kadar sakin, bir o kadar da kendinden emin ve sabırlıydı. Önce Rodrigues’le beraberliği yakaladı Galatasaray...

        Sonra da Rodrigues’in yerine oyuna giren Yasin’in muhteşem kafası ile öne geçti. Ndiaye ve Feghouli müthiş oyunlarıyla şaha kaldırıyordu adeta takımı... Herkesin ‘vuracak başka adam mı yok ?’ dediği anda Maicon’un, o örümcek ağlarını alan frikiği ile coştu tüm tribünler...

        Evet, hoş gelmişti Fatih Terim... Ama görünen o ki, bu kez işi her zamankinden daha zordu!

        Şampiyon olmak için sadece rakiplerini yenmesi yetmeyecekti anlaşılan... Hakemlere, federasyona ve onun yokluğunda meydanı boş bulanlara da meydan okumaydı bu...

        Ya kazanıp imparatorluğunu bir kez daha ilan edecek, ya da bu savaşı, alnı açık ve başı dik kaybedecek...

        Sonuç ne olursa olsun, bu cesareti ile kazanan yine o olacak mutlaka.

        Diğer Yazılar