Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Daha doğrusu, üzerlerinde G.Saray forması olan ama G.Saray'la hiçbir alâkası olmayan bu takım... Balık baştan kokar demişler. Başı ne ki, sonu ne olsun?

        Mancini için haftalardır yazıp çiziyoruz ama dün sahaya çıkardığı takım ve oynatmaya çalıştığı sistem, tam bir facia!

        Baştan açık yazayım. Drogba'nın sakat falan olduğu için oynamadığına asla inanmıyorum.

        Ama diyelim ki Drogba gerçekten sakat ve yok. Drogba'nın yokluğunda, lig sonuncusu ile oynadığın bir maça, hem de Arena'da, sen nasıl sadece tek bir forvetle çıkarsın?

        Hadi çıktın diyelim... Nasıl olur da tek bir pozisyonla bitirdiğin ilk 45 dakika boyunca ikinci bir forveti sahaya sürmeyi düşünmezsin? İkinci yarı Umut oyuna girdikten sonra, girilen pozisyonlara bak, bir de ilk yarıya! Amacın G.Saray'a maç kazandırıp şampiyon olmak mı, yoksa tası tarağı toplayıp, tazminatı alıp uzamak mı?

        Açıkçası, Mourinho'yu dinledikten sonra, artık fazla da kafa yormuyorum. Çünkü o bile Mancini'nin ne oynattığını anlamıyorsa, bizlerin anlamasına gerçekten imkan yok...

        Gelelim beyzadelere...

        Hayatım boyunca eleştirilerimde hep ölçülü olup, seviyeli yorumlar yapmaya çalıştım. Hiçbir futbolcu üzerinden, ne prim yaptım ne de kişiliklerine tek bir laf ettim... Yine etmeyeceğim!

        Çünkü onlara, taşıdıkları formanın G.Saray forması olduğunu, hatırlatması gereken ben değilim. Hocaları, yöneticileri ve bir de telefonuna bakmadığı için elemanını işten attığını söyleyen bir başkanları var!

        Amaaa... Haftalardır Florya'da çalışmadan yan gelip yatıyorsanız, sahada futbol adına hiçbir şey vermiyorsanız, takım olacağınıza, birbiriniz için savaşacağınıza, tekmeye kafayı sokup yüreğinizle mücadele edeceğinize, sürekli birbirinizi yiyip, kavga ediyorsanız...

        Ve maçlardan sonra hangi partiye katılacağınızı düşünüyorsanız, korkarım yolun sonuna gelmişsinizdir!

        Bir tarafta gol atamayıp kaçırdıkları pozisyonlar için ağlayanlar, diğer yanda doğum günü partisine katılmak için antrenmana bile çıkmayıp, tarifeli uçakla dönenler. Dahası, buna göz yumanlar, sırtını sıvazlayanlar... Şampiyonluk mu? Hadi geçmiş olsun!

        Onun da hesabını, iki sene üst üste şampiyon olan bu takımın hocasını gönderenlere sormak lazım... Son olarak, helâl olsun Kayserispor'a... Analarının ak sütü gibi hak ettikleri bir galibiyet kazandılar!

        Diğer Yazılar