Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 2. İstanbul Tasarım Bienali bu yıl 1 Kasım-14 Aralık tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Zoe Ryan küratörlüğünde, Gelecek Artık Eskisi Gibi Değil başlıklı bienal, “Şu anda gelecek nedir?” sorusunun cevabını arayan 53 projeye ev sahipliği yapacak. Tasarım Bienali’nin serginin yanı sıra düzenlediği bir etkinlik de Tasarım Rotaları. Geçtiğimiz yıl 1 ay süreyle düzenlenen etkinlik bu yıl 1.5 aya çıkarılmış. İşte o rotalardaki gezintinin ilki 17 Ekim’de Fener-Balat hattında başladı. İKSV rehberleri eşliğinde bu hattı bir grup gazeteciyle birlikte ben de gezdim. Ve İstanbul’un saklanmış bu bölgesinde, son 1 yıl içinde pek çok yeni mekânın, tasarım ve sanat atölyesinin doğduğunu gördüm. Mutlaka gidip görmek gerek.

        Bölge zaten ilk olarak kentsel dönüşüm kapsamına alındığında hareketlenmişti. Ancak daha sonra dönüşüm projesi iptal edildi. Şimdi de pek çok büyük yatırımcının, gizli gizli büyük projeler hazırlığı içinde olduğu konuşuluyor. Bu yüzden satılık ve kiralık fiyatları çok değişken. Şu anda görünen en büyük hareketlilik, eski, küçük depo görünümlü ve gösterişsiz alanlardaki atölyeler. Pek çok beyaz yakalı, finansçı, mühendis, mimar, ofis hayatından sıkılıp, “Biz zanaatçı olacağız” demiş ve bu bölgeyi seçmiş. İstanbul merkezine hem yakın hem uzak, tarihi dokunun korunduğu bu bölge zaten başlı başına ilham kaynağı. En büyük ve dikkat çekici atölye, bina seramikçisi olarak tanınan Cahide Eren’in cam atölyesi. Bu alan belirli dönemlerde film ve dizilere de mekân hizmeti veriyor. Anadolu ve Avrupa’dan eski ama kullanılmayan eşyaları toplayarak dekorasyon alanında çalışan Reformist Project kurucusu Tolga Ulusoy, eski hamur teknelerinden yuvarlak lavabolar, eski kapılardan masalar, eski sandıklardan şarap dolabı, ahşap bavullardan çalışma masası yapmış. Balat’taki yeni atölyelerden biri de Studio 900. İnternetten görüp âşık oldukları Balat’a, yaşadıkları İtalyan şehri Floransa’yı bırakıp gelen Vincenzo Savastano ve Gökçe Nur Karaaslan, moda, iç mimari ve grafik konusunda danışmanlık yapıyor.

        Film ve dizilere kostüm hazırlıyor

        Bölgenin saklanmış ama en ilginç atölyelerinden biri Murat Efe’ye ait. Kariyerine grafik tasarımcısı olarak başlayan Murat Efe de kurumsal hayattan sıkılıp, zanaatta karar kılmış. Ve bir günde karar alarak tüm hayatını değiştirmiş. Şimdi bu mekânda, pek çok malzeme kullanarak film, tiyatro ve dizi endüstrisine kostüm ve dekor tasarımları hazırlıyor. Murat Efe’nin atöyesinde kılıçlar, zırhlar ve sipariş üzerine hazırlanan pek çok dekor-kostüm var.

        BU YIL KOKUNUN DA PEŞİNDEN GİDİLECEK

        Fener-Balat (solda) hattıyla başlayan tasarım rotasına bu yıl Tematik Rotalar da eklenmiş. Bunlar Koku, Font, Ses, Ağaç, Sivil Mimari olarak bölümlere ayrılmış. Koku Rotası’nda örneğin iki bölge var. Birincisi Gedikpaşa Ayakkabı Üreticileri hattı. Diğeri de Kadıköy- Moda hattı. Bu turlara katılacaklara tur öncesinde kokulu bir kozmetik ürünü kullanmamaları öneriliyor. Daha sonra da her mekânda koku testleri yapılıyor, kokuların neyi çağrıştırdığı ortaya çıkarılmaya çalışılıyor.

        Diğer Yazılar